Ortaçağ Aydınlığı

Doğu Batı - Sayı 33

Doğu Batı Düşünce Dergisi

Doğu Batı - Sayı 33 Sözleri ve Alıntıları

Doğu Batı - Sayı 33 sözleri ve alıntılarını, Doğu Batı - Sayı 33 kitap alıntılarını, Doğu Batı - Sayı 33 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortaçağ bireyi, Baudelaire'in dediği gibi, "semboller ormanı"nda ya­şar. Chenu'ye göre ise sembolizm, mistik deneyimle aynı tözdendir. Gerçekte şair için olduğu gibi, mistik için de özsel olan, görülmez. Orta­ çağ açısından sembol, basit edebi bir yöntemden, bir üslup güzelleştirme­den ya da güzel oynanmış psikolojik bir oyundan başka bir şey değildir. Bu açıdan Orta çağ sembolü, Augustinus'un sembolünden ayrıdır. Çünkü Augustinus'a göre sembol, ne bir edebi yöntem, ne bir üslup, ne de psi­kolojik bir oyundur. Gerçekte sembol, hakikatin ifade edilme biçimidir; daha doğrusu deşifre edildiği takdirde, hakikate götüren bir araçtır. Haki­kate ne açık ve seçik kavramları, ne de yalın fikirleri düzenleyerek ulaşa­biliriz. Onu sembol sayesinde buluruz.
Duru bir güzellik görüyorum, gelip geçici var­lıklar bir işarettir yalnızca. Öyleyse görünenin ötesinde görünmeyen bir neden olmalı...
Reklam
İkili bir yapı içerisinde, yargılamanın ve bağışlamanın, korkunun ve eğlencenin, aşkın ve öfkenin, gecenin ve gündüzün, müziğin ve mevsimlerin tekabül ettiği bir anlam, her nesnesinin konuştuğu bir dil vardı.
İnsan kendisinin bu dünyaya düşmesine neyin neden olduğu­nu iyi bilseydi, bu dünyanın kendisi etrafında dönmediğini ve onu istediği gibi kullanamayacağını ya da değiştiremeyeceğini de bilirdi.
Hıristiyan antropolojisi, insan tanımını iki kavram altında özetler: Bunlardan birincisi homo viator'dur (yolcu insan). Buna göre insan, ka­derinin geçici zamanlarında ve mekanlarında, doğumla başlayan bir yolculuğa çıkar. Dünyadaki yolculuğunu, isteklerine doğru, ölüme doğru sürdürür. Bu yolculuğun sonunda ezeliliğe ulaşır. İkinci kavram ise piş­man olan varlıktır. İnsan her ne kadar keşiş değilse de, günahlarından pişmanlık duyar. Bütün bu şartlarda evrensel bir tip oluşturan insan, kar­maşık bir varlıktır. Bir taraftan o, birbiriyle çatışan anima/ corpus ( tin/ ten) ögelerinden, diğer taraftan spiritus/cor (akıl/kalp) öğelerinden olu­şur.
Ortaçağ'da Birey ve Bireyleşme
"Ortaçağ, birey kavramının ortaya çıkışında özel bir andır. Çünkü birey, sosyal aktördür; bağımsız, otonom ve ahlaki varlıktır. O, içebakış insanı olan şairlerin "ben"i şeklinde görünür."
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.