Kişinin Kendisiyle Savaşı

Doğu Batı - Sayı 48

Doğu Batı Düşünce Dergisi

Doğu Batı - Sayı 48 Quotes

You can find Doğu Batı - Sayı 48 quotes, Doğu Batı - Sayı 48 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Agon: kökendeki savaşın öyküsü
İnsan kendisi olması için gerekenleri yalnızca kendisinde bulamaz. Yazgısı kontrol edemediği güçlerin etkisi ile biçimlenmektedir. Şeffaf,değişmeyen ve mutlak bir ben yanılgıdır. Ancak insanın bu açık uçlu, çok katmanlı kişiliğinin sunduğu paradoks aslında daha kökensel bir paradoksta temellenir. İnsan kendi olma yolunda verdiği savaşın sürecinde, kendi özünden uzaklaşmıştır.
Reklam
Özgürlüğün hesaplayamadığımız bir bedeli var: Sürekli kim ya da ne olduğumuzu soracağız. Her sorgulamanın sonunda hem umudu hem düş kırıklığını birlikte yaşayacağız. Yanlış savaşları sonlan­dırıp en derindeki savaş ile baş başa kalacağız. Bu bir seçim sorunu değil; yazgımız bu. Çizdiğimiz yol aynı zamanda her şeyin ne olacağını da be­lirleyecektir. Varlığın sesi olmayı seçtiğimizde Camus'nün dediği gibi varolanın alanında kalacağız ve onunla yetineceğiz. Sonsuzu isteme gibi bir gaflet ise bizi otistik bir uyumun ve kutsanmışlığın seslerinden yoksun bırakacaktır.
Özgürlüğün hesaplayamadığımız bir bedeli var: Sürekli kim ya da ne olduğumuzu soracağız. Her sorgulamanın sonunda hem umudu hem düş kırıklığını birlikte yaşayacağız.
İnsan kendi olma yolunda verdiği savaş sürecinde, kendi özünden uzaklaşmıştır.
"Kendimize Doğru Bir Yürüyüş Tarzı Olarak Özgelik"
"İnsanın bu dünyadaki serüvenine baktığımızda, belli yaşam alanı içinde, o alanın koşulları altında, yaşama mücadelesiyle var olmaya çabaladığını görürüz. Ortaya çıkışının başından beri, insan için yaşam, didişerek sürdürülen bir süreç olagelmiştir." Ahmet İnam
Sayfa 111 - Sayı 48 / Kişinin Kendisiyle Savaşı
Reklam
İnsan yurdunu zaman zaman yaşayan, zaman zaman ondan uzak düşen didişimli bir varlıktır. Yurtluluk ve yurtsuzluk arasında gidip gelir.
Kişi kendi doğası ile sahici bir ilişkiye girdiği andan itibaren, yakın­ dan tanımaya çalıştığı varlığının, esasen tahmin edilenden daha uzakta ve derinlerde, tıpkı dünyanın başlangıcında olduğu gibi sabit bir nokta üze­ rine kurulu, hiç kımıldamayan ve sonu gelmeyecek meseleler üzerinde adeta bir savaşın ortasında yer aldığını görecektir. Böyle gerilimli bir 'savaş'ın öznesi olmak, daha en baştan varoluşun binbir türlü zahmetine işaret eder. Keşişler, aşağı yukarı kendilerine özgü akıl yürütme içinde hep şöyle bir şeyden söz etmişlerdir: Uçuruma sürüklenmek diye bir şey yoktur. Zaten insan hep uçurumun kıyısında yaşar. Yalnızca küçük bir azınlık, nasıl bir uçurumda olduğunun ayırdındadır. Ama çoğu kişi bu kaygan zemini görmez bile...onlar bu uçurumu dünya olarak adlandırırlar.
İnsan, dünyaya doğru yürüyen bir varlık. Dünyada kendine bir yaşam alanı oluşturmaya çabalayarak.
Sayfa 111 - Ahmet İnamKitabı okuyor
Cennetten kovulma mitinde de örneğini gördüğümüz üzere, insan­lık zihni aslında belki de hiç yaşamadığı bir ruhsal mükemmelliği kay­bettiğine inanarak avutmaktadır kendini. Ruhsal bir saltanatı kaybetmiş olmak, ona hiç sahip olmamış olmaktan daha az gurur kırıcıdır besbelli ki.
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.