Türk Toplumu ve Gelişme Teorisi

Doğu Batı - Sayı 8

Doğu Batı Düşünce Dergisi
GELİŞME GRAMERİNDE BİR TASHİH: TÜRK MODERNLEŞMESİ “Türk Toplumu ve Gelişme Teorisi” başlığıyla çalışmamızın bu kısmı, gelişme söylemi etrafında Türk toplumunun öznelerinin ne ölçüde değiş­tiğini/değişebileceğini soruyor. Burada gelişme kavramını ölçülebilir teknik ilerlemeye bağlı olmaksızın kendini ifade edebilmesi ve insanın bütün ilişkilerinde özgürleş­mesi anlamında kullanıyoruz. Gelişme teorisini maddî gelişmişlikle sı­nırlamayıp kültürel ve zihinsel faaliyetlerin de hesaba katılmasının ge­rekliliğini vurguluyoruz. Konuya Cumhuriyet seçkinlerinin modernleştirme projesinden bakıl­dığında hem yavan bir zihinsel tavrın, hem de eklemlenme süreçleri hariç temel öznelerin kalıplaştığı görülecektir. ‘Değişmeyen özne’, yalın anlamıyla günümüze uzanan geçmişin refleksleridir. Zamanı çarpıtan ve kendini tarihsel bir kopuş olarak sınıflandıran kadroların değişmeyen özneleri geleneksel sabitelerdir. Birçok örnekte, kurucu ögelerin bel­leklerinde devraldıkları dönemin arkeolojisini görmek mümkün... Tanzi­mat bürokrasisindeki yapısal unsurların Cumhuriyet’e mirası... Ya da Osmanlı rical-i devletinde “beka” kaygısının, Türk modernleştiricilerinin elinde “ilerleme” sorunu olarak tashih edilmesi gibi... Bir yenilgi duygusunu hep içinde barındırmış olan son dönemdeki tarihsel romantizmimizin taşıyıcıları, her dönemde toplumda orga­nik bir ağ oluşturma adına yeni güç ve prestij imkânları aramışlardır. Geniş çapta toplumsal değişimi arzulayan bu prestij imkânları devlet eliyle halk için, ‘merkez’in ‘çevre’ye sunduğu ideallerdir. Çağdaşlaşma, modernleşme, kalkınma gibi gelişme literatürünün yan anlamları seküler bir bilinçle beslenemediğinden bu tür idealleştirmeler, hep bir yüceltme veya reddiye düzeyinde kalmıştır. Merkez ile çevre arasında bir bütünleşme yaşanmamıştır. Kuşkuyla birbirini gözetleyen iki farklı dünya oluşmuştur. Cumhuriyet’in bir başka temel sıkıntısı dünyevî işa­retleri (kalkınma, modernleşme gibi) yaşama dönük alternatif bir etikle donatamamasıydı. Reddedilen tebaa düzenine rağmen devlet merkezli kültürün verileriyle beslenmek, en sıradan sosyolojik gözlemimiz haline gelmişti. Gelişme yazını çerçevesinde yer yer üçüncü dünya popülizmini anımsatan söylemlere de dik­kat çekmek istiyoruz. Modernleşme süreci gerçekleri tersyüz eden popü­list bir karakter çizmeye eğilimli olduğu gibi, otoritenin rasyonelleşmesi, cemaat demokrasisi ve devletin referans boşluklarını sembollerle doldur­maya çalışması da söz konusu tehlikenin başlangıcıdır. Konuya bir başka açıdan bakıldığında, modernleşme projesi içinde başka alternatifler de beklemek de pek gerçekçi olmayacaktır. Kalkınma ve gelişme süreci içindeki bir toplum bazı bedelleri ödemeye daima hazır olmalıdır. Sözü edilen tüm aksaklıklar ve sakatlıklar modernleşmenin bu projesine dahildir. Gelişme grameri bütünlüklü bir denklem... İkilemleriyle birlikte Aydınlanma döneminden günümüze tedricen kurulmuş uzun bir cümle... Türk modernleşmesi bu yapının ‘özne’sini çözümlemiş midir?... Bu sayıda Türk modernleşmesinin kimi tuhaflıklarına işaret etmek istiyoruz...
Magazine:
Doğu Batı Düşünce Dergisi
Doğu Batı Düşünce Dergisi
Estimated Reading Time: 6 hrs. 2 min.Page Number: 213Publication Date: August 1999Publisher: Doğu Batı Dergileri
ISBN: 9771303724078Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
Henüz kayıt yok
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.