Merhaba. Uzun bir aradan sonra Hermann Hesse okudum ve verdiği hafifleme hissini, sorgulamayı ve soru işaretleriyle son sayfayı kapatmayı özlediğimi farkettim.
*
Bu bir yolculuk hikayesi. Doğuya yani cemiyetin benimsediği şekliyle "Eve, hep eve." İnsanoğlu geçmişten günümüze sürekli bir ait olma duygusu ihtiyacında. Bir aileye, bir eşe, bir cemiyete, bir topluluğa, bir örgüte vs vs. Bu hikayede de kahramanımız bir cemiyete ait olmak istiyor, kabul edilmek için tek kural herkesin özel bir hedefinin olması. Onun da bir hedefi var, prenses Fatma'yı görmek ve sevgisini kazanmak. Çok istekli, çok inançlı ve çok mutlu çıkıyor bu yolculuğa. Günler günleri kovalıyor, zamanlarda ve mekanlarda kendini kaybedip yeniden buluyor. Her şey olması gerektiği gibi giderken bir gün cemiyetin hizmetkârı olan Leo ortadan kayboluyor. Leo'nun kaybolmasıyla üyelerde zıtlaşmalar, kavgalar, cemiyeti terk etmeler ve inançsızlıklar başlıyor. Aslında yolculuk da tam olarak burada başlıyor. Devamını anlatmıyorum ve şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.
*
Siddhartha'ya da selam olsun.