Anlatacak bir hikayesi olan, ama yazarın deyimiyle "Geçmiş günlerin görüntülerini, anlamlı bir bütün haline getiremeyen" bir yolcunun hikayesi.
Katettiği onca yolun sonunda bir köpeğin kabulüyle sınanacağını hiç düşünmemiştir herhalde.
"Gençliklerinde ışık onları bir kez aydınlattı, gözleri bir kez açıldı ve yıldızı izlediler ama sonra mantık geldi, dünyanın alaycılığı geldi, yüreksizlik geldi, sözde başarısızlıklar geldi, yorgunluk ve hayalkırıklığı geldi, böylece kendilerini yeniden kaybettiler, yeniden kör oldular"
Böyle diyor H.H, kendi sorgulamasını bu kadar acımasızca yapan çok az insan vardır bence.
Hiçbir fikrimin olmadığı bir kitabı alıp, karıştırıp yerine koyup, sonra tekrar alıp, bir türlü bırakamayıp, sonunda kitabın kendini aldırdığı bir durum oluyor. Kitap avı denilebilir.
Bu kitap beni avlamış oldu, iyiki de avlamış, kısacık bir kitaba kocaman bir dünya sığdırmış yazar, çok severek okudum.