Kaç yaşındasın Danton? Otuz dört. Kaç yaşındasın Robespierre? Otuz üç. Ya ben, durmadan yaşadım. İnsanlığın yıllanmış ıstırabıyım. Altı bin yaşındayım.
—Ya kadınlar? Onlar için ne düşünüyorsunuz? Cimourdain yanıtladı:
—Ne iseler o kalacaklar! Erkeğin hizmetkârları!
—Evet. Ama bir koşulla.
—Hangisi?
—Erkekler de kadınların hizmetkârı olursa!
Eski papaz haykırdı:
—Bunu nasıl aklına getiriyorsun? Erkek hizmetkârlar! Asla. Erkek efendidir. Krallık rejimini bir tek yerde benimserim; o da aile içinde. Erkek evinde kraldır.
—Evet, bir koşulla.
—Hangisi?
—Kadın evde kraliçe olursa!
Benim düşüncem şu: Durmadan ileriye gitmeli Tanrı insanın geriye gitmesini istemiş olsaydı, başının arkasına da bir göz koyardı. Her zaman doğruya, aydınlığa, gelişmeye bakalım. Aşağı düşen, yukarı yükseleni yüreklendirir. Yaşlı ağacın çatırtısı körpe ağaca çağrı demektir. Her yüzyıl kendi yapıtını üretecektir, bu yapıtın niteliği bugün uygarlıktır, yarınsa insanlık. Bugün sorun haktır. Yarınsa ücret. Ücretle hak aynı anlama gelir aslında İnsan emeğinin karşılığını almamak için yaşamaz. İnsana can veren Tanrı bir borca girmiştir. Hak doğuştan ücrettir, ücretse kazanılmış hak.
Eski değerleri çizmelerinizin altında ezin. Tahtın üzerinde tepinin, sunağı tekmeleyin, Tanrıyı ezip üstünde dans edin! Bu, sizin uğraşınız. Hain ve alçaksınız; bağlılıktan ve özveriden yoksun adamlarsınız.