Dokumacılar

Gerhart Hauptmann
XIX. yüzyılın ortalarına doğru Almanya... Silezya'da çuhalar ayaklanıyor. Yoksulluğa karşı bir savaş, bir direniş, bir özsavunma. Alman natüralizminin bir başyapıtı. Yazarına Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandıran bir oyun. Polisin yasakladığı, Prusya Parlamentosu'nun günlerce tartıştığı bir olay eser. Almanya 1848 Mart Devrimi öncesini yaşıyor. Vahşi kapitalizm. Liberalleşmeyle ve zanaatçılıktan sanayileşmeye geçişle işleri ellerinden alınan dokumacılar sefaletin kucağına itiliyor. Sırtına geçirecek bir gömleğe, ayağına geçirecek bir çarığa muhtaç garibanlar! At leşiyle açlıklarını bastıran yığınlar! Bulabilen için köpek etinin ziyafet yemeği olduğu, cezavenin özgürlüğe yeğlendiği çaresizlik ortamı. Çağdaş gerçekçiliğin öncüsü Hauptmann, "Schopenhaur merhameti sevgi olarak anlarken, sevgiyi merhamet olarak görür. Bu biçimdeki bir merhamet duygusu Dokumacılar'ı yazmanın nedeni olabilir. Ama aynı derecede sosyal adalet düşüncesinin dürtüsü de" diyor eseri için. Dokumacılar bir edebiyat eseri olmaktan öte, çağın büyük sorununun bizzat ramp ışıklarına çıkışıdır. Zengin yoksul karşıtlığının sarsıcı tabloları perde perde gözlerimizin önünde sergileniyor. İnsan yığınlarının açlığı, sefaleti ve çığlığı canlandırılıyor; yoksulluk ve çaresizlik, suskun ağzını açarak avazı çıktığı kadar bağırıyor! Sanat eyleme dönüşüyor! Okurken, olayların tanığı değil, bizzat yaşayanı oluyor insan.
Author:
Gerhart Hauptmann
Gerhart Hauptmann
Translator:
Hüseyin Salihoğlu
Hüseyin Salihoğlu
Estimated Reading Time: 3 hrs. 31 min.Page Number: 124Publication Date: 2001Publisher: İmge Kitabevi
ISBN: 9789755333120Country: TürkiyeLanguage: Türkçe

Comments and Reviews

See All
158 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 hours
Hanstein, Hauptmann için " Sosyal merhamet duygusu onun iliklerine işlemişti " diyor. Ama ben muhtemelen, emeğin sermaye karşısında emansipe olma sorununu bir oyun yazarak çağa haykıran bu kitabı okuduğum için anarşist ilan edileceğim. Bencillik olmayacaksa şayet, kitabın popüler kültür etkisinden uzakta olması beni oldukça mutlu etti.
Dokumacılar
DokumacılarGerhart Hauptmann · İmge Kitabevi · 200162 okunma
Reklam
158 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Gerhart Hauptmann
Gerhart Hauptmann
Almanya 1848 Mart Devrimi öncesini yaşıyor. Vahşi kapitalizm. Liberalleşmeyle ve zanaatçılıktan sanayileşmeye geçişle işleri ellerinden alınan dokumacılar sefaletin kucağına itiliyor.. Bu önemli bir şey değil ki. Bir dokumacı bir saat beklemiş ya da bir gün beklemiş. Eninde sonunda dokumacı da bir eşyadır.. (Eserden S:14) Sırtına geçirecek bir gömleğe, ayağına geçirecek bir çarığa muhtaç garibanlar! At leşiyle açlıklarını bastıran yığınlar! Bulabilen için köpek etinin ziyafet yemeği olduğu, cezavenin özgürlüğe yeğlendiği çaresizlik ortamı. Çağdaş gerçekçiliğin öncüsü Hauptmann, "Schopenhaur merhameti sevgi olarak anlarken, sevgiyi merhamet olarak görür. Bu biçimdeki bir merhamet duygusu Dokumacılar'ı yazmanın nedeni olabilir.. Dokumacılar bir edebiyat eseri olmaktan öte, çağın büyük sorununun bizzat ramp ışıklarına çıkışıdır. Zengin yoksul karşıtlığının sarsıcı tabloları perde perde gözlerimizin önünde sergileniyor. İnsan yığınlarının açlığı, sefaleti ve çığlığı canlandırılıyor; yoksulluk ve çaresizlik, suskun ağzını açarak avazı çıktığı kadar bağırıyor! Sanat eyleme dönüşüyor! Okurken, olayların tanığı değil, bizzat yaşayanı oluyor insan... İnsan üxülsede bazen elinden bişey gelmiyor işte.. Bir yerde fukaralık olmaya görsün, felaketler üst üste gelmeye başlar. İşte o zaman ne tutunacağın bir dal, ne de kurtulmak var. (S:20) Eserden Pişman olmazsnz buyurun okuyun
Dokumacılar
DokumacılarGerhart Hauptmann · İmge Kitabevi · 200162 okunma
158 syf.
·
Not rated
Dokumacılar
Sanayi devriminin pek çok anlamda Avrupa’yı geliştirmesi olumlu sayılabilecek bir durumken bu olay sonucunda işsiz kalan binlerce insanın yaşam koşullarının kötüleşmesi olumsuz yönlerini gözler önüne sermektedir. Fabrikaların kurulmasıyla insan gücüne olan ihtiyacın azalması, insanların işsiz kalmasına sebep olmuştur. Eserin geçtiği dönemi, Charles Dickens “İki Şehrin Hikayesi” adlı eserinde şu sözlerle en iyi şekilde ortaya koymuştur. “Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu. Beş perdelik bir tiyatro eseri olan bu kitabı, yazar gerçek hayat hikayelerini toplayarak oluşturmuş. Eserde sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar çalışan dokumacı bir işçi kesimi vardır. Çocuğundan yaşlısına kadar dokuma yapan bu insanlar açlık, sefillik ve hastalıkla mücadele ederek hayatta kalmaya çalışırlar. Bunca saat çalıştıkları işte karşılığını alamaz üzerine bir de tehditlere maruz kalırlar. Böylelikle toplumun büyük bir kesimi bu olumsuz şartları yaşamaktadır. Fabrikaya karşılık el işi yaparak geçimini sağlamaya çalışan bu insanlar yiyecek kuru ekmek bile bulamaz. Sosyal sınıflar arası uçurum iyice artmasıyla bu duruma daha fazla dayanamaz isyan başlatırlar. İnsanların yaşadıkları sefaleti yakından hissedebilir onlarla birlikte olanlara isyan edebilirsiniz. Çok etkili bir eserdi. Herkese keyifli okumalar.
Dokumacılar
DokumacılarGerhart Hauptmann · İmge Kitabevi · 200162 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.