''Bebeklikten yaşlılığa kadar geçen sürede insan, ruhunu terbiye etmeyi öğrenir.
Bebeklik, sabırsızlıktır.
Çocukluk, taşkınlıktır.
Yetişkinlik, öfkedir.
Yaşlılık, eminliktir.
İhtiyarlık, teslimiyettir.
Ölüm ise, buluşmadır. ''
‘Gençlik aslında az yaşamış olmak değildir: Bir ruh halidir. Bir iradenin sonucudur. Bir hayal etme kabiliyetidir.’
Gençlik, bir heyecan çokluğudur. Cesaretin çekingenliği mağlup etmesi, olayların içinde yaşamak şevkinin rahatlık keyfine gelip gelmemesidir.
Başında çok olan sevgiler, sahtedir. İnsan bir şeyi çok sevdiğini söylüyorsa, aslında sevdiği tek şey kendisidir. O şeye sahip halini seviyor, hayal ediyordur.