Herkese güneş kadar yakıcı bir hikayeyle daha selamlar..
Dolunay Kadınları,kalpleri dolunay gibi kocaman olsa da ardında gizlenmeyi bilen,gece gündüz sır kadınlar,sır hayatlar..
Umman..uçsuz bucaksız çöl ortasında var olma çabasıyla dünü bugünü yazıya dökülmüş,kum fırtınaları gibi nice hayatı ezip geçmiş ya da çöl sıcağıyla yakıp kavurmuş mistik şehir..
Ummanın dünü,bugünü,kadını,kadına bakışları,erkeği,evlilikle şekillenen hayatları,edebiyatıyla ve çöle doğan çocukların hayatlarının çöle dönmeme hikayesi Dolunay Kadınları'nda ele ince ince işlenen kına desenleri gibi incelikle,kırgınlıklarıyla anlatılmış..
Kitap bir ailenin üç kızı olan Meyye,Esma ve Havle'nin seçimleriyle başlayıp onların dünü bugünüyle, her bireyin ağzından ayrı ayrı can buluyor ama siz yine de kadınlara ve kızlara üzülmekten kendinizi alamıyorsunuz..ha bi de Abdullah var tabii,kalbinizi en çok o yaralıyor..çok sevdiği kadınla evlense de sevilmediği için hayatı hep bir sevgi arayışında geçiyor ve bugüne yaşadıklarını onun ağzından dinlerken merhametiniz on kaplan gücüne çıkıyor..
Meyve,Esma ve Havle'nin hikayelerini okurken kendinize sorduğunuz soruların ve en çokta "coğrafya kaderdir" sözünün altında ezilebiliyorsunuz..herkese keyifli okumalar..kitapla kalın..
