Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Dolunay Kadınları
Jokha AlharthiDolunay Kadınları Yorumları ve İncelemeleri
Dolunay Kadınları yorumları ve incelemelerini, Dolunay Kadınları kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Dolunay Kadınları puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Selamlar
Dolunay KadınlarıJokha Alharthı.
Umman kadınları değil aslında yazarın kitapta anlattığı neredeyse Ortadoğu kadınları.. bir erkeğin tahakkümünde, aşkla kavrulan ama yanamayan, fikirleri sorulmayan ama güçlü düşünebilen, sorgulamasına izin verilmeyen ama olayları çok iyi okuyan Ortadoğu kadınları..
Meyye..
Esma..
Havle..
Üç kızkardeş.. Umman’da yaşayan bu kardeşlerin üçününde aşkı, hayalleri, istekleri, sevinçleri, acıları farklı..
Bir de Abdullah var ki.. onu hiç sevmeyen Meyye’nin kocası, babasının gölgesinde ve korkusunda büyümüş, annesinin niye öldüğünü anlamaya çalışan yaralı bir yetişkin erkek…
Meyye ve Abdullah’ın kızı Londra…
Olaylar arasına serpiştirilmiş Umman tarihi ve siyaseti…
Ve 2019 Uluslararası Booker Ödülünü alan ilk Arapça yazılmış roman…
Dili akıcı, yormuyor, her bölümde bir karakter üzerinden duygular, olaylar anlatılıyor..
hüzünlü ve gerçekçi bu romanı çok çok sevdim diyemem, daha iyilerini okumuştum ancak yine de keyifle okudum.
Herkese merhaba,
Bugün Jokha Alharthi'den Dolunay Kadınları kitabı ile geldim. Açıkçası kitaba başlarken beklentim yüksekti. Booker Uluslararası ödülü kazanmış olması ve okuduğum övgü dolu yorumlar bunda etkili oldu sanırım. Derdi güzel bir kitap olduğu kesin. Umman'ın bir köyünden üç kız kardeşin hikayesi anlatılıyor. Tabi bu kadarla sınırlı değil. Yıllara yayılan yaşanmışlıklar, ülkede köleliğin kaldırılması süreci ve sonrası da ele alınmış. Yazarın ataerkil bir toplum olan bir coğrafyada boyun eğmeyen, kendi yolunu çizebilen kadınlara, ırk, kölelik, cinsiyet eşitsizliği gibi konulara değinmiş olması gerçekten güzel. Ama anlatım tarzı biraz yüzeysel ve karmaşık geldi bana. Bölümler çok kısa ve geçmiş ve gelecek iç içe geçmiş durumdaydı bana göre. Sırf bitsin diye okudum açıkçası.
‘‘Dünyalar dolusu aşk bir eve nasıl sığabilir? Şu balkon titreyip sarsılmadan, caddenin ortasına yığılmadan, gökyüzüne savrulmadan benim aşkımın ağırlığına nasıl dayanabilir?
Ona adım adım yaklaşmak için derlediğim tonlarca bulutu şu küçücük oda nasıl taşıyabilir? Bu duvarlar nasıl ayakta kalır taşkın neşemin karşısında? Onun ışığına pervane olup ufuktaki son noktaya değin kanat çırpıyorken pencereler nasıl tuzla buz olmaz.’’
•
Booker Uluslararası Ödülü’nü kazanan ilk Arapça roman olan #dolunaykadınları bu yıl severek okuduğum kitaplardan biri oldu.
Üç kadın üç ayrı aşk hikayesi, Umman’ın gelenekleri, kökenleri, günümüze uzanan toplumsal yapısına değiniyor.
Karakterler üzerinden ilerleyen kitapta sadece üç kadının değil her karakterin hikayesine kendimi kaptırdım. Bana dokunan hikayeleri çok seviyorum, güçlü #dolunaykadınları da bunlardan biriydi.
Listenie ekleyiniz efendim
224 syf.
·
Puan vermedi
Booker Edebiyat ödülü almış Ummanda yaşayan üç kız kardeşin öyküsünün anlatıldığı bir kitap Dolunay Kadınları.Kitap biraz da coğrafya kaderdir sözünü doğrular nitelikte.Ataerkil toplumun özellikleri ,ırk ,kölelik ve cinsiyet eşitsizliği gibi konulara değinilmiş fakat ben bu kitabı bir türlü beğenemedim bölümler ayrı ayrı karakterler üzerinde durduğu ve kitapta geçmiş ile gelecek iç içe geçtiği için mi nedendir bilmiyorum bitirmek için zorlandığım bir kitap oldu.
224 syf.
9/10 puan verdi
Muazzam bir hikaye anlatıcılığı! Bayıldım! Böyle içten gerçekçi büyük bir aile anlatısını hem de bu sayfa sayısına sığdırmak büyük maharet gerektiriyor hiç şüphesiz. Birçok karakter üzerinden zamanda gidip gelmelerin bol olduğu Ummanlı bir aileyi okuyoruz. Detaylı karakter analizleri yok ama tüm karakterlerle bağı size o kadar iyi kurduruyor ki hikayeyi hangisinin gözünden okursanız okuyun yabancılık hissetmiyorsunuz. Karakter, düşünce, zaman geçişleriyle hikayeyi çok katmanlı kompakt bütüncül bir şekilde aktarabilmiş yazar. Aile, gelenekler, aşk , evlilik, insan ilişkileri üzerine çok şey söylüyor kitap. Yazarın diğer kitabı Turunç Ağacı’nda da demiştim bu kitabın bir hissi var diye bu kesinlikle Dolunay Kadınları için de geçerli. Yıllar geçse de duygusu bende kalacak bir hikaye. Kesinlikle şans verilmeli
Kadın olmak zor. Hiç yaşamadım kadın olmayı ama zor olduğunu biliyorum, görüyorum. Doğu'da kadın olmak daha zor. Yani sanki bizim buralarda kadınlar maraton koşarken sırtlarına bir de çakıl taşı ile dolu çuval almış gibiler. Kazanma şansları yok.
Üç kız kardeşin hikayesi Dolunay Kadınları. Kardeşlerden biri istemeden evlenir, diğeri evliliği yapılması gereken bir iş olarak görerek evlenir, sonuncu ise severek evlenir.
Ve sonuç hepsinde de aşağı yukarı Doğu'daki klasik evlilik hikayeleri gibi olur.
Dolunayda insana dönüşsek ne güzel olur!