Çünkü iktidarın çoğunluğun elinde olmadığı topraklarda yığınlar, neredeyse istisnasız bir biçimde üst sınıfın züppeliklerini ve önyargılarını benimser.
Eski dostlar el sıkıştı ve geçmişte bir kez olsun konuşmayanlar birbirleriyle sırlarını paylaştılar. Böyle şeyler korkudan değil, evrende hiçbir şeyin durağan olmadığının ve her şeyin sonuçta şansa bağlı olduğunun, insanların hayatının bir anda alt üst olabileceğinin bilinciyle olur. İnsanlar altlarındaki sağlam zeminin kaybolduğunu hisseder ve daha önce asla çaresizliğe düşmemiş olanların yüreklerinde derin yaralar açılır, her şeyin ne kadar geçici ve sıradan olduğunun farkına varırlar.
Kanunlarımız, kurumlarımız ve anayasamız tamamen demokratik ve aydınlanmacıdır, onlarda hiçbir yanlış olduğunu sanmıyorum. Asıl sorun bunların dayatılmamasında, insanların kendilerini bunlara bağlı hissetmemesindedir.