Bu kitabı; 1986 yılında Çernobil nükleer felaketi esnasında Elektrik Mühendisleri Odası Dergisi’nin Yayın Koordinatörü olmam nedeniyle mecburen ilgilenmek “zorunda” kaldığım ve bugüne kadar da “gönüllü” olarak bu hikayenin bir parçası olduğum 15 yıl boyunca bana “katlanarak” destek olan sevgili eşim Ayfer’e, akşam ve hafta sonlarında bu mücadele için çoğu zaman oyun zamanlarından “çaldığım” sevgili kızım Eylül’e ithaf ediyorum.
Kendi adıma çok “yorucu” ve epeyce “çileli” de olsa, bu hikayeden çok şey öğrendim. Üstelik çoğu zaman büyük keyif aldım ve hatta hikayenin en sonunda “mutlu” bile oldum. Ayrıca onca güzel insanı ve unutulmaz an(ı)ları başka türlü nasıl yaşayabilirdim ki?
En azından çocuklarımıza anlatabilecek “güzel” bir hikayemiz oldu. Akkuyu’nun “yaşanmış” bu uzun hikayesi; kazanılmış nice diğer “doğa ve yaşam” zaferleri gibi, evren kubbesinde yankılanacak “hoş bir sada”dır artık...
Bu mücadelede birlikte olmaktan “haz” ve “onur” duyduğum bütün güzel insanlara ve Don Kişot’lara da teşekkür ediyorum.