Yılın hangi mevsiminde olursa olsun bir mezarlık, yaşayanlar için hazin bir yerdir. Ama ilk ve son baharlarda burası bir şekilde içe işleyen bir kederin baskısı altında ezilir.
Don nehrinin öbür tarafından beyaz şimşekler çakıyordu. Razmyötnov'un neşesiz, soğuk gözleri ise artık aşağıya, o yürekten bağlı olduğu küçük mezarın çökmüş kenarına değil, öbür tarafa, görünmeyen ufuk çizgisinin berisinde birden göğün yarısını kızıl bir alevle aydınlatıp uyumak üzere olan doğayı yeniden uyandırarak, tıpkı yazın en sıcak günlerinde olduğu gibi coşkun, aynı zamanda ihtişamlı bir güzellik içinde patlak veren yılın son fırtınasına bakıyordu.