Dönüşüm Reviews
You can find Dönüşüm reviews, Dönüşüm book reviews, Dönüşüm ratings on 1000Kitap."Odamda günlerce yalnızım, ziyanı yok. Dünyada da yıllarca yalnız değil miydim?" -Franz Kafka
Kafka'nın felsefesi, yaşamından büyük pay aldığı apaçıktır. Otoriter ve kibirli bir babanın yanında büyüyen Kafka için daimi olarak ezilmişlik ve suçluluk duyguları öne çıkar. Karakterlerinde de bu duygu durumunun yansıyışına tanıklık edilir.
"Beni hayal kırılığına uğratan benden başkası değil." - Franz Kafka
Franz Kafka'nın metafor kullanma yeteneğini en iyi gösterdiği kitaptır zira Gregor Samsa'nın toplum içindeki yeri, değeri gerçekten böcek kadardır. Akıcı ve hüzünlü olmasının yanı sıra, insanı düşünmeye, hayatı sorgulamaya iter bir birey olduğumuzu hatırlatır..
"Neden uyumaya devam edip tüm bu saçmalığa son vermiyorum." -Franz Kafka
Aynı zamanda Gregor bir yüzleşme içerisindedir, bu yüzleşme absürtle olan bir karşılaşmadır. Olağandışı bir şekilde böceğe dönüşmesinin ardından ne kadar eski haline dönmek istese de hem imkansız hem de başarısız olması absürtün çıkmasına olanak verir. Benzer bir biçimde çabalamaktan vazgeçmemesi ve mücadelesini sürdürmesi Albert Camus'nun Sisifos Söyleni'ni anımsatmaktadır.
Kitabın yazıldığı günden günümüze kadar hiçbir şeyin değişmemesi üzücü. Kimlikler farketmeksizin farklı beden ve nesillerde hâlâ aynı şeyleri yaşıyoruz. Neden?
88 syf.
7/10 puan verdi
Kitap oldukça küçük bir yaştayken elime geçmişti ve 10-15 sayfa anca okuyup doğal olarak yazılanları manasız bulmuştum. O zamandan beri bu deneyimimden ötürü okumayı sürekli erteledim. En sonunda bugün bu ön yargımı yenerek bir nefeste bitiriverdim.
Kasvetli ve hüzünlü hava her satırda hissediliyor. Ekonomik sıkıntılar ön planda yansıtılıyor. Kişinin bu sistemde bir böcek gibi görünmesi anlatılmaya çalışılmış olabilir. Böyle bir duruma yeteri kadar tepki gösterilmemesi de eserin önemli bir özelliği, sanki çok kötü ama olması da muhtemel bir olay yaşanmış gibi. Biraz da sorumluluklarını yerine getirmezsen bir hiçsin mesajı aldım. Üzerine uzun uzun konuşulabilecek bir kitap ama bu kadar popüler olmasına göre şekillenen beklentimi pek karşılayamadı. Eleştirel öğelerin ve ruhsal karmaşanın daha ön planda olmasını beklerdim. Yine de üstü kapalı bir şekilde yorum yaptırabilmesi ve ilginç bir olayı yine ilginç bir şekilde anlatması açısından da övgüyü hak ediyor.
Haddimiz olmayarak
Tamam sen Kafka'sında bizde Kafka okuruyuz. Boş değiliz. Okuması çok keyifli olsada yaptığı ötekileştirme, dışlama, önyargılar gibi eleştiriler çarpıcı bir biçimle çok kolay okuyucuya geçsede bizimde küçük bir eleştirimiz olabilsin. Ötekileştirmenin bir hayvan figürüyle anlatılması akla ilk gelen yoldur. Söz konusu Kafka olunca insan daha kallavi bir fikir beklemiyor değil. Ama bunun dışında yalnızca 45 dakika içinde su içer gibi okunacak bir kitap.
Yıllardır adını ve içeriğini çok duyduğum ama ne mümkün ki hamamböceği korkusu yüzünden okumayı hep ertelediğim ve sonunda cesaret edip okumayı başarabildiğim öykü, #Dönüşüm. Franz Kafka, bir gün hamamböceği olarak uyanan Gregor Samsa'nın böceğe dönüştüğü için ailesi tarafından dışlanış ve kabul görülmeyiş hikayesini öyle gerçekçi öyle hislerle dolu anlatmış ki, gerçekten de kendinizi bir böceğin yerine koyarak bu kitabı okuyorsunuz...
Kitabı tek cümleyle özetlemek gerekirse "başkalarının ihtiyaçlarını karşılayıp onlara faydan dokunduğu kadar değer görürsün". Ne yazıktır ki sen düştüğünde senin faydanla hayatını sürdüren insanlar dahi sana dönüp bile bakmaz.
Tüm bunların buram buram hissedildiği, karakterlerin psikolojik halleri son derece açık ve net betimlenmiş, üzerine çokça düşündüren muazzam bir öykü.
Birçoğumuz birer Gregor Samsa'yız aslında ve maalesef ki sahip olduğumuz farklılıkları hor gören ve kabullenmeyen insanlar hayatımızda karşımıza çıkmaya hep devam edecek. Yine de marjinal olmaya devam!
Ders çalışmakla Kafka okumak arasındaki savaşı Kafka kazandı. Dönüşüm epeydir merak ettiğim ve İstanbul toplantısında seçilmesi dolayısıyla okuma sıramda öne geçen bir kitap oldu. Düşündüğümden daha kolay okunan bir kitapmış. İlk okuduğum Kafka eseri ve kafamda beni birçok sorularla bıraktı. Eğer yazarın amacı okuyucuyu düşündürmek ise kesinlikle başarılı olduğunu söylemeliyim. Böcek gibi pek sevilmeyen bir karakter ile neden kahramanını bağdaştırmış diye merak ediyordum ama cevabını kitapta edindim. Öncelikle yazar o kadar iyi bir böcek tasviri yapmış ki kendimi gerçekten dev bir böcek gibi hissettim. Pek güzel bir duygu değilmiş. Ürkütücü bir deneyimdi. İçinde bulunduğum ruh halinin etkisi ne kadardır bilemiyorum ama bende toplumun yüklediği roller arasında kuşatılmışlık,yalnızlık ,ötekileştirilmişlik duyguları içinde bıraktı. Ancak hikayede birçok boşluklar var. Aile ilişkileri tek taraflı ele alınmış , karşılıklı bir etkileşim olmadığından olayların nedenleri bende soru işareti olarak kaldı. Belki bu boşluk kültürel farklılıklardan da oluşuyordur. Birçok soru işareti ve açık konu bıraktı kitap bende sanırım İstanbul toplantısında tartışılacak çok konumuz olacak. Sonu ise benim için gerçekten süpriz oldu. Kitap sanki biranda bitiverdi, boşlukta bıraktı. Kitabın kapak tasarımcısını da çarpıcı tasarımı için ayrıca tebrik ederim. Can yayınlarının çeviri ve kitap eleştirileri de son derece güzeldi.
franz kafka'nın sayfa sayısı bakımından ince, anlam bakımından derin öyküsü. kitabı bir oturuşta okuyup bitirebilirsiniz, öykü toplamda 65 sayfa ama bir oturuşta bitirebileceğinizi pek sanmıyorum kitabı okudukça kitaptaki yan anlamları düşünüyorsunuz ve düşünürken de kafka'nın bu yan anlamları gerçek anlamlar üzerinden nasıl ustaca anlattığına hayran oluyorsunuz. konu bakımından yaklaşınca da kitabın zamanının ötesinde bir kitap olduğunu görüyorsunuz.