Dönüşümler Sözleri ve Alıntıları
Dönüşümler sözleri ve alıntılarını, Dönüşümler kitap alıntılarını, Dönüşümler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Gittiğin yol doğru değil, sana hiçbir faydası olmaz. Öğütlerimi hiçe sayma. Önceleri neydim şimdi ne oldum diye düşün. Bir sor bakalım, bütün bunları hak ediyor muyum diye. Anlayacaksın ki, benim felaketime de sadakatim sebep olmuştu.
Jüpiter şöyle dedi:
"Doğruyu söylemek gerekirse, kadınların seksten aldığı haz erkeklerinkinden çok daha fazladır."
Juno ise bu iddiayı reddetti. Bu anlaşmazlığı gidermek için ise bilge Teiresias'a danışma konusunda hemfikir oldular, çünkü o hem kadının hem de erkeğin aşkını tatmıştı.
Köpekler kendi aralarında, efendilerinin bu muhteşem ganimetin avına katılmamasını eleştiriyorlardı. Orada bulunmamayı ne çok isterdi, fakat ne yazık ki oradaydı. Etrafını çeviren köpekler, aldatıcı geyik şeklinde olan kendi efendilerinin vücuduna dişlerini geçirdiler ve acımasızca paramparça ettiler.
Derler ki, ok kılıfı taşıyan Diana'nın öfkesi, ancak Aktaion acılar içinde son nefesini verince dinebildi.
"Sanıyorum ki, biz bu vahyi tümden yanlış anlamışız; çünkü vahiylerde tanrılara saygılı olmak buyrulur ve asla dinsizliğe mahal verecek öğütler verilmez. Biraz düşündükten sonra şimdi daha iyi anlıyorum, büyük annemizden kast edilen; Dünya, yani toprak anadır ve kemikleriyse bu taşlar ve kayalar olabilir. Bize buyurulansa, bu taşları arkamıza atmaktır."
*
Az zaman içinde, tanrıların da yardımıyla, erkeğin attığı taşlar erkek vücutlarına ve kadının attıkları ise kadın vücutlarına dönüşüverdi. İşte bu yüzden insan ırkı çok çetin bir yapıya sahiptir ağır işlerin üstesinden gelebilme kabiliyetimizden de kökenimizi anlamak mümkündür.
...Bir güzeli sevdim, onu görüyorum, fakat sevdiğimi ve gördüğümü bir türlü bulamıyorum. Aşkım, bir aldanışın eseriymiş meğer!...
Sayfa 145 - Töz Yayınları - Okumak Özgürleştirir...
Altın Çağı
İlk önce altın çağı doğdu. Bu çağda, inanç ve adalet hüküm sürmekteydi, pirinçten yapılmış tabletler üzerine kanunlar yazmaya gerek duyulmazdı. Korku ve cezaya yer yoktu. Tehditkâr davranışlar olmazdı ve başkalarının yargılarından çekinen insanlar yığını da mevcut değildi.
…
Şehirleri çevreleyen surlar ve kanallar yoktu. Ne savaş borazanları ne de kılıçlar, kalkanlar vardı henüz. İnsanlar zamanlarını, mutluluk ve güven içerisinde geçirirlerdi, askerlere bile gereksinim duyulmazdı. Toprak hiçbir işleme gereksinim olmaksızın her şeyi kendiliğinden üretebiliyordu. Ve insanlar topladıkları yiyeceklerden memnunlardı.
Sayfa 20 - Töz YayınlarıKitabı okuyor