İçinde Rıfat Ilgaz’ın askerlik anılarını anlattığı öykülerin , birbirinden bağımsız kısa ve kahkahalarla okunan öykülerin ve kongreler başlığı altında yine kısa öykülerin olduğu bir kitap.
Güldüren, eleştiren, sıradan bir şeyi anlatırken özellikle sonu itibarıyla o sıradanlıktan ehemmiyetli şeyler çıkartılan mizah dolu öykülerdi.
Özellikle kongreler bölümünde çok güldüm. Bu bölüm ve kısa öykülerin olduğu bölümde yer alan öyküler dönemin sosyal hayatına ,siyasetine hiciv dolu bir yaklaşımda bulunuyor.Öyküler gösterdi ki, siyasetin havası, iş aramak,iş bulmak, kadın erkek ilişkileri,orta gelirli insanın yaşamı ve yaşadıkları dün neyse bugünde o !
Dördüncü BölükRıfat Ilgaz · İş Bankası Kültür Yayınları · 2012144 okunma
İnsanların kariyerlerinde çok az yer vardır ki net değişimler görülmemiş olsun. Bunlardan biri de erkekler özelinde şüphesiz askerliktir. Çok gülüp çok eğleneceğimiz bir yer ama sonradan. 3 bölümde incelediğimiz kitabın ilk bölümü askerlik anılarından oluşuyor ki en çok güldüren bölümlerden biridir. Hayatta her insanın başına en çok olayın geldiği kısımdan çünkü. 1 yıl yapan bile 50 yıl anlatacak kadar anı biriktirmiş, her yere uygun anıyı depolamıştır kendinde. Eğlencelidir de bunlar çoğu zaman.
Bunun akabinde kalan iki bölümden biri sivri dille mizah yapılan kongreler bölümüyken son bölüm ise hikayelerin yer aldığı bölümdür. Bu hikayeler: Dayan Oğlum Necati, Semtimize Geldik, Bekçi Kadrosu, Seyreyle Yıldız Sarayını, Doktor Korkusu, Elin İti, Bayramlaşmaya Gidiyoruz, Ben Öldürdüm, Yattı Bu Kanun, Dantelli Mendil isimli 10 kısa yazıdan oluşmaktadır.
Çok keyifli bir yolculuktu. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Dördüncü BölükRıfat Ilgaz · İş Bankası Kültür Yayınları · 2012144 okunma
Okuduğum en dağınık anlatım tarzına sahip kitap. Başta askerlik anıları anlatılmış sonra havada kalan ve çoğu zaman bir mesajı olmayan hikayelerden oluşuyor, başka kitaplar değerlendirilebilir.
Dördüncü BölükRıfat Ilgaz · İş Bankası Kültür Yayınları · 2012144 okunma
Tam meydanı geçmiş toprak yola sapmıştık ki yüzbaşı ikinci emri
verdi:
"Katırlar tavlaya!.. Eşekler angaryaya!"
O kadar hak etmiştik ki, içimizden bile bir şey diyemedik...