Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Dört Köşeli Üçgen
Salâh BirselEn Eski Dört Köşeli Üçgen Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Dört Köşeli Üçgen sözleri ve alıntılarını, en eski Dört Köşeli Üçgen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edebiyatımızın özgün kalemlerinden Salâh Birsel hiciv sanatının en başarılı örneklerinden birini sunuyor. Hiciv deyip geçmeyin sakın başarılı bir hiciv gündemi ve toplum yapısını çok güzel açığa çıkarabiliyor. Hele ki seçtiğiniz karakter özgünse.
Salah Birsel, seçtiği saf, temiz ve özgün karakterini yaşadığı kasabada maceradan maceraya sürüklüyor. Özellikle bedenini çok farklı bir perspektifte yeniden anlamdırması ve ona görevler vermesi çok hoşuma gitti.
Küçük küçük öykü-yaşantı dan oluşan kitap karakterin yaşadığı kasabadaki saçma olayları ya da daha doğrusu açık açık yapılan düzenbazlıkları, yalın halleriyle anlamdırmasından dolayı yaşadığı sıkıntılardan oluşuyor.
Çok kaliteli hiciv bir eser olmuş. Aziz Nesin'in günümüzdeki versiyonu gibi. Keyifli okumalar.
..Yani tümüyle hayatın her anında, her yerinde hatta günde 96 saat bile gözlem yapılabileceğini ve nasıl yapıldığını anlatan bir gözlemcinin hikayesi..
Yazar aslında (bana göre) hayatımızda,aklımızda bir çeşit kalıp içinde kalmış kuralların, düşüncelerin böyle olmayacağını,farklı şekillerde düşünülmesi gerektiğini komik ve ağdalı bir dille bir adamın başından geçen olaylarla anlatıyor.
Bu virüslü günlerde hayata farklı bakış açısı ile bakmak isterseniz bu kitabı tavsiye ederim
Eserin kurgusu hiç mi hiç önemli değil benim için,o boyutunu okuyan diğer kişilere bırakıyorum.Salah Birsel'in dile gösterdiği özeni ayakta alkışlıyorum.Eserin satırlarını yazarın dile kattığı az bilinen kelimeleri aramak için okudum.Eserin içine o kadar iyi yedirilmişler ki ilk defa duymama rağmen yadırgamadım.Birsel'in dil üstüne yetkinliğini çok duymuştum fakat tadına varmak o kelime ipiltisini zihnimde hissetmek için edebiyat tanrısı yolumuzu bugüne çizmiş.Böyle yazarların eserleri yaşadığı sürece Türk dili adına enseyi karartmaya lüzum yok.
Bakış açısının, durulan yerin "doğru" üzerindeki etkisini anlatan bir kitap. İsmi de bu konuda ipucu veriyor zaten. Baş karakterin delirtici tutumu, meselelere farklı yönlerden yaklaşımı ile mesajını net veren bir eser olmuş. Kullanılan dilin akıcılığı, kitabın yazım yılının eskiliğine rağmen küflenmeyişi hoş. Sadece etkili bir hikaye beklentisi karşılığını vermeyecektir. Onun dışında hızlıca yutmalık, keyifli bir roman.
Vesselam...
Salâh Birsel’i ilk okuyuşum bu
sözcüklerin muazzamlığı dile verilen emek zaten hemen göze çarpıyor.Salâh Birsel edebiyatımızın özgün kalemlerinden biridir.Dört Köşeli Üçgen “hiciv” sanatını gözler önüne seriyor. Her bir sayfasında farklı anlamlar ve bir çok anlamlar çıkarabilirsiniz,siz farkında olmadan bile kitap sizi içine çekerek “düşünme” eylemini her seferinde tekrar ettiriyor.Karakterimiz isimsiz bir gözlemci,her şeyi herkesi,bütün nesneleri olayları büyük bir ciddiyetle inceliyor.Çoğu kişi buna karşı çıksada yaptığı eylemin gözlemcilik değilde “Dikizcilik,Röntgencilik”olduğunu söylesede,her seferinde kendini anlatmayı,savunmayı ihmal etmiyor. Karakterimiz çok farklı bir bakış açısı var bende okurken gerçekten bakış açısını çok sevdim.
Bu kitabı on defada okusam sanki on defasında da başka başka düşünceler başka başka bakış açıları göreceğimi hissediyorum.
Okuduğum en ilginç kitaplardan. Edebiyatimizda düşünce türündeki ilk kitaplardan. Kitabin dili,dönemin dilini yansıtıyor. Birçok kelime o dönem kullanıldığı gibi yazılmış, bunları yazın yanlışı olarak görenler varsa şayet ek bilgi olarak verelim. Buna rağmen kitabin akıcılığı çok iyi,eğlenceli bir eser oldugu aşikar.
Konusuna gelince aslında bir bekçi olan ama hayatini gözleme adamış, gözlemlemeye adamış bir adamın başından geçenleri anlatıyor kitap.
Tabi bu gözlemleme aşkının geldiği boyutları onun açısından da pek iç açıcı olmuyor. Muhtemelen okuyucunun da bilinçaltına sağlam şekilde "gözlemlemek" kavramını yerleştirecektir. Ben de dahil okumayan arkadaşlarda da yaşantımızda gözleme daha cok yer vereceğimiz aşikâr olacaktır. Hem de hiç hesaba katmadığımız birçok eylemde dahi. Karakterin sırf bu gözlemleme hastalığından dolayı başına gelenleri anlatırken kullandığı mizahi yaklaşım ve yergiler de zihne kazınacaktır. Zira kitapta toplumsal yergi e her noktada kendini hissettirecektir. Yazar kitabını o kadar sevmiş ki üç kez finali yapmamıştır. Okuduğum en farkli eserlerden ve türünün ilklerinden olması yönüyle çok başarılı bulduğum bir kitap oldu.