Dörtlü
Jean RhysDörtlü Reviews
You can find Dörtlü reviews, Dörtlü book reviews, Dörtlü ratings on 1000Kitap.Score
6.6Out of 10
#1001kitap~~~
Modern edebiyat yazarlarından Jean Rhys'den, yine kendi hayatından izler olan ilk romanı benim yazardan okuduğum 2.kitap olan "Dörtlü", Paris'in sokaklarından ve kafelerinden kendi otobiyografik öğeler taşıyan sevgiye muhtaç kadının tuhaf 2li ilişkilerden oluşan hikâyesidir, otel odarinda geçen, yalnızlıklarin ve ayrılıkların olduğu bohem hayatın Paris sokaklarında...
1930'larda geçen hikaye, Marya nin kocası Stephan'la kendi kafalarında 1yaşam sürerken, kendini mutlu hissettiği ve sonraki günü hiç düşünmeden yaşayan çiftin hayatı, Stephan'ın 1den hapse atılmasıyla tüm düzen bozulur, parasız pulsuz ortada kalan Marya, kültürlü İngiliz çift olan Heidlerle karşılaşır. Bu çiftin yanına misafir olarak giden, kendini içinden çıkılmaz ilişkiler sarmalinda bulan Maryanin tek istediği sevilmekti her daim...
İlginç 1dörtlü içinde kendini her ifade edişindeki sevgiyi arama durumu ve her defasında yaşadığı hayal kırıklığını resmen kendim yaşamış gibi içimi acıtmıştır. Duygu durumlarındaki net ve açık cümleleriyle ve otobiyografik özellikler taşımasıyla yazara başlangıç için ideal 1kitap olduğunu düşünmüyorum. "Dörtlü" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasında olup, "Günaydın Geceyarısı" yada "Dörtlü" kitabındaki tüm duygu ifadeleri ve kullandığı tüm durumlarla yazarın genel üslubunu yakalamak mümkündür ve tavsiyemdir, herkese mutlu huzurlu keyifli okumalar...
Dörtlü kitabının yorumunu yapmaya geldim. Öncelikle okurken bolca Maria karakterine sinir oldum sebebiyse bir kadın kendi kendine bu kadar kötülük nasıl yapar ve sonunu kendi getirir. Kendi hayatıyla ilgili hiç çaba harcamayan hep başkalarından birsey bekleyen , surekli yapacağım gideceğim buradan yasamayacagim diyor ama dediklerini asla yapmayan başkalarının emirleriyle yaşayan ezilen kendini bile bile ezdiren bir kadını okuyoruz yani sinir olmamak elde değildi ki.
Konusu ise Maria'nın kocası Stephan hapishaneye düşüyor bir sebepten dolayı ve bir sene boyunca orada kalıyor. Bu süre boyunca Maria ise bir tanıdıklarının evine yerleşiyor ama amaçsız bir şekilde yani konumu yok yeri yok bir nevi evli bir adamın evinde kalmış oluyor. Orada hayatı değişiyor hayallere kapılıyor beklentiye giriyor falan yani sonuna kadar sinir olarak okudum acaba dedim sonunda farklı bir olay olacak mi ? Oluyor aslında ama söylemek istemiyorum okuyan olursa diye fakat içimde kalmasın ufacık bahsetmek istiyorum. Maria boşu boşuna sevmiş boşuna beklemiş hayatını harcamış yani değmezmiş kendi kendine sonunu getirmiş
Cok fazla bana hitap eden bir kitap değil ama seveni de var tabi ki karar sizin iyi yada kötü bir kitap diyemem. Bence dili çok zordu okurken beni zorladı belki ingiliz edebiyatından bir kitap olduğunu için bana hitap etmemiş olabilir.
Daha önce hiç okumadığım, buna rağmen kitaplarının peşine düştüğüm bir yazar, Jean Rhys.Özellikle başyapıtı sayılan Geniş Geniş Bir Deniz'i epey aramışımdır.Neyse ki Can Yayınları yeni kapaklarla tekrar yayımlamaya başladı Jean Rhys kitaplarını.
Dörtlü, otobiyografik ögeler taşıyan bir kitapmış, aynı zamanda Jean Rhys'in de ilk romanıymış.Bu açıdan doğru bir tercih oldu Dörtlü ile Jean Rhys külliyatına başlamak.
Romanın kadın karakteri Marya Zelli, yoksul,sevgisiz yaşamını, Stephan'la (eşi) tanıştığında geride bırakmış, Stephan'ın sunduğu güvenlikli yaşama kendini teslim etmişken, Stephan'ın hapse atılmasıyla birlikte ortada kalır.Kendisine kucak açan, Bohem bir yaşam süren Heidler'lerle birlikte yaşamaya başladığında, karmaşık ilişkiler içinde bulur kendini.
Jean Rhys'in dilini, anlattığı dünyayı sevdim.Jean Rhys kitaplarını Türkçeye çeviren Pınar Kür, bu da belki ayrı bir tad katmıştır kitaba.
Zayıf ruhların ahlakla sınırlarını zorladığı bir anlatı. Eski türk filmlerinde görülen türden bir konu, toplumsal bozukluk ve çarpık ilişkileri anlatan dönemin Fransa'sında geçen, yalnızca dört kişilik betimleme yapan (diğerleri ucundan kıyısından geçen bir kaç karakter) 2-3 saattle okunabilecek, fazla derinliği olmayan bir roman.
Herkese merhaba!
1930lar... Aşkın devriye gezdiği sis katmanlarının arasına karışan Paris sokakları...
Jean Rhys bu ilk romanında aşk, tutku ve hüznü harmanlayarak dönemin kadın-erkek ilişkilerine dair çok katmanlı ve sürükleyici bir anlatım sunuyor. Ve bunu Paris şehri eşliğinde yapıyor.
Pınar Kür'ün akıcı çevirisiyle.
Herkese tavsiyemdir.
Keyifli okumalar!
Kitaplarla kalın!