Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Dracula
Bram StokerDüşük Puanlı Dracula Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Dracula sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Dracula kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhabalar.
Kitabımız, Bram Stoker'ın ünlü eseri, Dracula.
Kazıklı Voyvoda olarak nam salmış III. Vlad'dan esinlenerek yazılmış bir eser olan Dracula, 1897 yılında yazılmış. Eser, Kont Dracula'nın Transilvanya'daki şatosundan ayrılıp Londra'ya yerleşme fikrinin etrafında gelişen olayları anlatıyor. Bu seyahati gerçekleştirmek için yanına, avukat Jonathan Harker'ı çağıran Dracula, bir süre avukatı yanında tutsak ediyor. Tam olaylar bitti avukat öldü derken, okuyucu aslında her şeyin yeni başladığını anlıyor.
Eser sürükleyici, okurken insanı sıkmıyor. Normalde ben bu tarz fantastik kitaplardan pek hoşlanmam ama belki de Dracula'yı sevmemden ötürü, bu kitap benim adıma gayet sürükleyiciydi. Çerezlik diye tabir ettiğim kitaplardan, tabii onlardan farklı olarak biraz uzun bir eser fakat dilinin basitliği dolayısıyla bu uzunluğu göz ardı edebiliriz.
Eksi bir yön olarak söylemek istediğim şu ki, bence çok çok büyük bir eksiklik eserde, tüm kahramanlar güncelerini anlattığı için onlar hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Ama benim asıl okumak istediğim, zihnine misafir olmak istediğim kişi, Dracula'ydı. Maalesef onun ağzından hiçbir şey okuyamadım bu durum eserdeki en büyük eksiklik ve bence affedilemeyecek kadar da büyük bir eksik.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Benim puanım 6/10.
MAGNİFİCO
Kitap,başından itibaren karakterlerimizin güncelerinin ön planda olduğu,akıl almaz güzellikte betimlemelerle ve duyu aktarımlarıyla zenginleştirilmiş bir hikayeye sahip.
Olay örgüsü ve bağlantıları ustalıkla işlenmiş
Her şey gayet yerinde,sade bir anlatıma sahip.
Kitabı okumadan önce filmin'e bakmanızı tavsiye ederim .
Özellikle rol alan aktörlerin yüzlerini aklınıza kazımanızı öneririm.
Bu şekilde roman ayrı bir tat veriyor.
Bununlar birlikte eksi yönü SONU bir tık GÜÇSÜZ kalmış.
Onun haricinde usta işi bir roman
Okuması oldukça yorucu bir eser oldu benim için. Bram Stoker'ın her anlamda ölümsüz olan eseri Dracula, anlatım tercihi olarak okumakta hem zorladı hem de hikayeyi kopuk-kopuk anlamama sebep oldu. Hikaye her karakterin kendi gözünden (Güncesinden) anlatılıyor, ben de iyi bir roman okuyucusu olmadığım için epey vaktimi aldı kitabı bitirmem.
Evet, beni yıldırdığını anlattıktan sonra kitabın kendisine gelebilirim. Aslında popüler kültürde hakkında o kadar materyal üretilmiş bir karakterden bahsediyoruz ki, neyini anlatayım bilemedim. Hikaye, Jonathan Harker isimli bir adamın hasbel kader Dracula'nın şatosuna gitmesiyle başlıyor ve onun ne tür bir varlık olduğunu fark ettikten sonra bir ekiple Dracula'yı alt etme çabalarını işliyor. Korku edebiyatının başyapıtı denmesini anlamak zor değil, modern bir örnek verecek olursam; Stephen King'in IT isimli eseri de aynı formülle işliyor. Farkettiyseniz herhangi bir şekilde korktuğumdan ya da gerildiğimden bahsetmedim, çünkü Dracula'nın 'Korkunç'luk anlayışı günümüzde eskimiş bir yöntem ve bu yöntem beni neredeyse hayatımın hiç bi evresinde korkutamadı. Okurken felsefi diyebileceğim çok minik kısımlar haricinde üzerinde pek düşünülecek bir taraf da göremedim. Eğer kitabı yeriyor gibi anlaşılıyorsam, yanlış anlaşılmasın beklentilerim biraz farklıydı belki de o yüzden çok tatmin etmedi diyebilirim. Eğer kitaba bi puan verecek olursam 10/6 olurdu heralde. Okunabilir ama olmasa da olur bir eser benim için. Saygılarımla
Kitabın ilk 200 sayfası, olayların anlaşılması ve okuyucunun hikayeye dahil olabilmesi açısından kaliteli bir örgüyle ilerliyor. Ancak bu noktadan sonra önemli-önemsiz her türlü ayrıntının uzun uzun anlatılışı biraz yorucu olabiliyor.
Hızla okunabilir, ilgilisine öneririm.
İlginç
Kaliteli korku/gerilim edebiyatından keyif alan biri olmama rağmen vampir, kurt adam vs öğelere mesafeli olmuşumdur. Ama popüler kültürde sağlam bir yeri olan drakula/vampir imgesinin birincil kaynaklarından biri sayılan Dracula kitabını okuyup korku kültürünün geçmişteki izlerini sürmeyi uzun zamandır istiyordum, nihayet
Vampir efsanelerinin popülerleşmesini sağlayan en önemli eser olan Dracula, epey fantastik ve karanlık bir kitap. Açıkçası korku romanı olarak görmüyorum bu kitabı, daha ziyade bir macera kitabı gibi. Dracula bizim tarihten bildiğimiz Vlad Tepes olarak görülmekle birlikte Vlad'dan çok öncede vampir hikayelerinin bölgede yaygın olduğu da bir gerçektir.
Kitabın güncellerle yazılmış olması, çatı arasında bi sandıkta eski günceleri bulmuşum hissiyatı verdi, tek düşüncem kitap daha kısa bitebilirdi. Yine de her şeyin gerçekçi yazılmış olması hikayeye gerçekten yaşanmış hissini veriyor.
Dracula
kitap bir takım hatalarla başlıyor. yazarın yanlış tarih bilgisi beni araştırmalara sürükledi okurken kafası karışacaklar için bununla giriş yapmak istedim. yazar dracula karakterini bir macar kralı olan ııı.vlad’den esinlenerek yaratmıştır. yalnız stoker ııı.vlad hakkında fazla bilgiye sahip olmadığı için bazı hatalar yapmıştır. örneğin gerçek
Roman, hikaye olarak sürükleyici. Tarihi ve mitolojik öğeler güzelce harmanlanmış. Senaryo kendini merak ettiriyor, ancak yazım dili, diyaloglar ve durağanlık çok sık yordu beni. Bazen sayfalarca okuyorsunuz ve hala yeni bir gelişme yaşanmamış oluyor. Diyaloglar cok abartılı ve yer yer komik hissettiriyor. Kendi adıma konuşacak olursam; olay örgüsü dışındaki öğeleri fazla uzatmadan, 200-250 sayfa arası bir kitap olsa çok daha başarılı olabilirmiş. Ayrıca bence kitabın en büyük noksani, finali. Final icin kitap kendi içinde büyük bir beklenti oluşturmaya çalışıyor, ancak uzun, gereksiz detaylara boğulmuş ve çok sönük bir finalle karşılaşıyorsunuz. Zamanına gore kaliteli bir eser olabilir belki ama günümüzde okunmasa bir şey kaybedilmez bir kitap olarak görüyorum.
Dracula
Avukat Jonathan Harker Transilvanya'ya bir kontla buluşmaya gider. Kont onu esir alır bu kont Draculadır. Kont İngiltere'den kendine ev alıp oraya gider ve orada Jonathan'ın nişanlısı Mina ve onun arkadaşı Lucy e denk gelir. Lucy'i ısırarak vampir yapar ve Van helsing ve doktor Lucy i öldürür geleneksel yöntemlerle. Sonra kont mina'yı ısırır. Bu arada onu öldürmek için birkaç kişi bir araya gelir onlardan biri halen sebepsizce öldürmediği ve Transilvanya dan geri dönen Jonathandır. Mina dönüşmeye başlar Kontla bir bağ kurar onu bulamasınlar diye Dracula tekrar geri dönmek için gemiye biner bunlar da peşinde gider sonra da sonunu anlamadım oldu bitti bunlar Draculayı yenerler Mina kurtulur gruptan biri ölür ve sonra saçma bir kafayla bunlar 7 yıl sonra cocukları ile Transilvanya ya gezme amacı için giderler.
Konu bu hani nerede Van helsing filmi ya bir aksiyon bir şey döneme göre elbet korkutucu da yani fikir on numara ama biz yeni yeni Dracula lar kurtadamlar Van Helsing ler ki Hugh jackmanlar bilip aradı bu gözler okuyunca da buradaki yaşlı gözü bile görmeyen bir tip. Bizim döneme göre yetmedi korku ya sıkıcı geldi ramazan çocuk derken bir ayda zor bitti .