Yaşarken olduğu gibi, acı, tasa ve haraplık da vardı; ama bunların hepsi bizim için aziz idi, çünkü eskiden tanıdığımız kişi olarak gerçekliğini kanıtlıyordu.
Ben neşe ve sevinç aramıyorum, gençleri ve neşelileri memnun eden güneş ışığını ya da parlayan suları aramıyorum. Artık genç değilim. Hem yüreğim, ölülerin ardından yas tuttuğum uzun yıllardan sonra, sevince alışık değildir.