Dublinliler

James Joyce

Dublinliler Quotes

You can find Dublinliler quotes, Dublinliler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bizi kışkırtan şeyler de olabilirdi, her zaman olmuştu zaten: Yanlışlarımız olabilirdi, zaten hep olmuştu. Ama yalnızca bir şey isteyecekti kendisini dinleyenlerden. O da şuydu: Tanrı karşısında dürüst ve mert olmak. Bilanço denk düşüyorsa, "Evet, hesaplarımı inceledim. İyi buldum," diyebiliyorsa, sorun yoktu. Ama eğer, olur ya, bazı uyuşmazlıklar varsa, doğruyu kabul edip açık yürekli olmalı ve erkekçe şunu söylemeliydiler: "Evet, hesaplarıma baktım. Şunun ve şunun yanlış olduğunu görüyorum. Ama Tanrı'nın inayetiyle şunu ve şunu düzelteceğim. Muhasebemi doğru yapacağım."
Sayfa 208 - İletişimKitabı okudu
Kabalığın hiçbir çeşidine karşı duyarlı değildi. Bu haşin yaşama sorununun altından nasıl kalktığını kimse bilmiyordu.
Reklam
Şimdi öldükten sonra hayatının ne kadar yalnız olduğunu anlamaya başladı, o odada bir gece tek başına. Kendi hayatı da yalnız olacaktı, o da ölünceye, varolmayıncaya, bir anı haline gelinceye kadar onu anan biri çıkarsa eğer.
. Karların evrende belli belirsiz yağdığını ve son uçlarının inişi gibi tüm canlıların ve ölülerin üzerine hafifçe yağdığını duyunca ruhu usulca baygınlık geçirdi. ...
İnsan, düşüncenin eziyetinde bir musiki işittiğini sanıyor. Ben parayla evlenmeye kararlıyım. O adam üç paraya satar vatanını, evet sonra da diz çöküp Allah'ına şükreder. Dublin’de yapabileceğim hiçbir şey yoktu.Grattan Köprüsü’nden geçerken, aşağıdaki rıhtıma ve nehre doğru baktı. Zavallı ufacık evlere acıdı. Nehir yatağı boyunca kıvrılıp büzüşmüş, eski poltoları is ve tozla kaplanmış, günbatımının panoraması karşısında afallamış ve gecenin ilk soğuğunu bekleyen, sonra da silkelenip giden bir grup serseriye benzetiyordu onları..... Çarpık çurpuk mezar taşlarının, haçların arasında, küçük kapının sivri parmaklıklarında ve çıplak dikenler birikip bir kalın örtü oluşturmuştu. Ruhu yavaşça bayılır gibi oldu işitince karın hafifçe yağdığını evren boyunca ve yağdığını hafifçe, nihai sonlarının inişi gibi, bütün yaşayanların ve ölülerin üzerine ...çünkü artık başıma gerçek serüvenler gelmesini istiyordum. Ama gerçek serüvenler de evde oturan insanlara gelmez diye düşünüyordum. Uzaklarda aramalı onları. Sayılmaz mallarım vardı; hem de soylu. Adı yüce bir aileden kalma. Gene gördüm, en sevdiğim de buydu.Siz seviyordunuz beni hâlâ. Şu anda kırlarda çatur çutur dolanmaktan ya da buz gibi esen rüzgârda hızlı bir atın çektiği arabayla gitmekten başka bir şey istemem.
Yaşadığı değerler yüreğini acılaştırmıştı dünyaya karşı. Ama bütün umudunu da yitirmemişti.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.