Dünden Bugüne Türk Şiiri - Cilt 3 (Yeni Şiir) Sözleri ve Alıntıları
Dünden Bugüne Türk Şiiri - Cilt 3 (Yeni Şiir) sözleri ve alıntılarını, Dünden Bugüne Türk Şiiri - Cilt 3 (Yeni Şiir) kitap alıntılarını, Dünden Bugüne Türk Şiiri - Cilt 3 (Yeni Şiir) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
.
Hani ey gözlerim, bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda,
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
Gelse de en acı sözler dilime,
Uçacak sanırdım birkaç kelime ...
Bir alev halinde düştün elime,
Hani ey gözyaşım, akmayacaktın?
Orhan Seyfi Orhon
.
.
Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum:
Bende esir yaratmayan bir Tanrıya iman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;
Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lakin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lakin benim köpüklerim eksilmez.
Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir.
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!
Mehmet Emin Yurdakul
.
.
Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim;
Yeryüzünde yer beğen:
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat Asya
.
.
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim,
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
...
Cahit Sıtkı Tarancı
.
.
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram...
Ahmet Muhip Dıranas
.
.
“Bu taşındır” diyerek Kâbe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubeyi alsam da, ridâ nâmıyle
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Ebr-i nisanı açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli süreyyâyı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem,
Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana...
...
Mehmet Âkif Ersoy
.