Fakat sonuç olarak her gölge, ışığın bir çocuğudur ve sadece aydınlığı ve karanlığı, savaşı ve barışı, yükselişi ve çöküşü gören kişi hayatı gerçekten yaşamış sayılır.
Mozart'ın Figaro'nun Düğünü'nün ilk kez seslendirildiği "eski" Burg Tiyatrosu yıktırılacağı zaman tüm Viyana halkı adeta bir cenaze törenindeymişçesine derin bir üzüntüyle tiyatronun salonlarında bir araya toplanmıştı; perde kapanır kapanmaz herkes çok sevdikleri sanatçılarının oyunlar sergilediği sahneye üşüşmüş ve anı olarak saklamak üzere bir tahta parçası kapmaya çalışmıştı. Bu gösterişsiz parçaların, sayısız Viyanalının evinde, tıpkı kiliselerde kutsal haça ait parçaların saklandığı gibi, değerli mahfazalarda korunduğu yıllar sonra bile görülen bir şeydi.
Yazarların el yazmalarının koleksiyonunu yapan bir Zweig
Bir sanatçıyı sadece bitirdiği eserini okuyarak yeterince tanıyamam, Goethe'nin de dediği gibi büyük yapıtları çok iyi anlayabilmek için onların yalnızca mükemmel halini değil, mükemmelliğe giden oluşumlarını da incelemek gerekir.
"Satın alabileceğimiz biz huzur yoktu; nerede olursak olalım, kaderin eline oyuncak olmaktan kurtulamıyor, bitip tükenmek bilmeyen oyunun içine çekiliyorduk."