Bir yazar düşünün ki daha ondokuz yirmi yaşlarında yazmaya başlıyor. Yazdıklarını beğenmeyip bir yandan dönemin başyapıtlarını harıl harıl okurken diğer yandan da bir arı gibi farklı kültür havzalarında dolaşarak heybesini dolduruyor. Berlin’den başlayarak Paris’i, Londra’yı, Zürih’i, Moskova’yı, Roma’yı geziyor. Bu şehirlerde yaşayan tanınmış