Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dünya Tarihini Yeniden Düşünmek

Marshall G. S. Hodgson

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Avrupalı olmaktan çok Yakın Doğulu görünen ve kökleri son yüzyıla kadar batılı olmaktan ziyade doğulu olan Grekler hariç, Avrupa’nın ortaçağ sonlarından önce dünya çapında önem ifade edecek herhangi bir şey husule getirdiği söylenemez
Sayfa 88
Eğer on altıncı yüzyılda Mars'tan bir ziyaretçi gelmiş olsaydı,bütün dünyanın Müslüman olmanın eşiğinde olduğuna hükmedecekti. Böyle bir kanaate varmasının sebebini ise,kısmen Müslümanların stratejik ve siyasi avantajlarına ve aynı zamanda onların genel kültürünün canlılığına dayandıracaktı.Sosyal ve siyasi üstünlük hemen göze çarpmaktadır.İnsanlığın onda dokuzunun yaşadığı doğu yarımküresinde İslam'a bağlanış, diğer bağlanışların her birinden daha fazla yaygındı.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
“Zihin her zaman halihazırda mümkün olanın sınırlarını yoklar.”
Kur'an'ın çoğunu, Musevi ve Hıristiyanlar arasındaki bu tartışmaların ötesine giderek, Yahudilerden ve Hıristiyanlardan önce yaşamış olan İbrahim'in inancına, yani ortak temel prensiplere çağırma olarak yorumlamak mümkündür. İslam Peygamberinin 632'deki vefatından neredeyse hemen sonra, Müslümanlar Nil’den Amuderya’ya kadar uzanan toprakların efendisi olmuşlardı. Bunu yapmakla, yabancı bir toprağa girmiş olmuyorlardı. İslamiyet bu yerlerde tebliğ olunduğunda, bu yeni inanç orada yaşayanlara yabancı gelmiyordu. Giderek artan sayıda insan, bunu kendi dinî arayışlarında gayet mantıklı bir ileri adım olarak görmüştü. 213
Sayfa 213 - Vadi Yayınları
Eğer 16. yüzyılda Mars'tan bir ziyaretçi gelmiş olsaydı, bütün dünyanın Müslüman olmanın eşiğinde olduğuna hükmedecekti. Böyle bir kanaate varmasının sebebini ise, kısmen Müslümanların stratejik ve siyasi avantajlarına ve aynı zamanda onların genel kültürünün canlılığına dayandıracaktı. Sosyal ve siyasi üstünlük hemen göze çarpmaktaydı. İnsanların onda dokuzunun yaşadığı doğu yarım küresinde İslam'a bağlanış, diğer bağlanışların her birinden daha fazla yaygındı.
Sayfa 202Kitabı okudu
"Eğer XVI. yüzyılda Mars'tan bir ziyaretçi gelmiş olsaydı, bütün dünyanın Müslüman olmanın eşiğinde olduğuna hükmedecekti. Böyle bir kanaate varmasının sebebini ise, kısmen Müslümanların stratejik ve siyasî avantajlarına ve aynı zamanda onların genel kültürünün canlılığına dayandıracaktı . Sosyal ve siyasî üstünlük hemen göze çarpmaktaydı. İnsanlığın onda dokuzunun yaşadığı doğu yarımküresinde İslam'a bağlanış, diğer bağlanışların her birinden daha fazla yaygındı. Müslümanlar, Fas'tan Sumatra'ya kadar uzanan topraklarda, doğu Afrika’nın Swahili sahilindeki liman şehirlerinde, Moskova yakınında, yani Volga nehri üzerinde Kazan civarındaki ziraî düzlüklerde yaşayan halkın çoğunluğunu teşkil ediyorlardı. Bu saydığımız bölgeler arasında kalan sahalarda, çoğunluk teşkil etmedikleri yerlerde bile, sosyal ve siyasî bakımlardan hâkim durumdaydıları.s.202
Sayfa 202 - Vadi Yayınları
Reklam
"Islam kültürü, birçok topluma yarımküreye ait ticarî bağ ile bütünleştikleri oranda evrensel bir incelik normu sağliyordu. Ayrıca bu kültür, gittikçe artan sayıdaki medenileşmiş topraklara da esnek bir siyasî saha temin ediyordu. Böyle bir dünya rolünde İslam toplumu ve kültürü -bazı dönemler diğer dönemlerden daha yaratıcı olmak üzere, modern döneme kadar uzanan- devamlı bir yaratıcılık ve gelişme gösterdi. Sonra, bu gelişme bir iç çöküş sonucu değil, o zamana kadar hiç görülmemiş olan dış gelişmeler neticesinde içten kesintiye uğradıs.201
Sayfa 201 - Vadi Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.