Dağ fare doğurdu diyebiliriz. Dördüncü bölüme kadar bir takım meseleleri biyolojik nedenleri ile açıklayan yazar kitabın son kısmına geldiğinde ya uzmanlık alanı olmadığından ya da bölüm için yeterli hazırlığı yapmadığından yüzeysel ifadeler kullanmış. Son kısımda konulara yaklaşımı biraz "ortam muhabbeti" düzeyinde kalmış. Gerçi bu durumun nedeni söz konusu konular için kitabın son kısmında ayrılan yerin azlığı da olabilir. Ama bence madem son kısımda yer alan konuları etraflıca ele alma imkanı yok o zaman hiç bu konulara girilmeseymiş daha iyi olurmuş. Belki de kişinin uzmanı olmadığı alanda yazmaması en doğrusudur. Zira yazmak ve konuşmak aynı şeyler değil. Uzmanı olmadığımız bir alanda bir sohbet ortamında konuşmamızla, o konuda yazılı bir eser meydana getirmemiz arasındaki farkı bu kitabın son bölümünde görebilirsiniz. Yazarın yayınlanmış tüm eserlerini severek okumuş biri olarak söylüyorum. Bu kitap umduğumu vermedi. Gerçi kitap benim yaş grubuma değil gençlere yönelik yazıldığı için böyle bir hisse de kapılmış olabilirim. Neticede nesnel değil öznel bir değerlendirme yapıyorum. Belki size umduğunuzu hatta daha fazlasını da verebilir. Okuyup kendi kararınızı verin. Ya da bu kitabı okumaktansa yazarın "Kadın Beyni, Erkek Beyni" "Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum" kitaplarını okuyun.