Ey nefsim ve ey neslim ! Nedir böyle ferih-i fahur bir hayat ?
Nedir öyle çalım satmak ve etrafa korku salmak ?
Hem nedir sendeki bu şöhret ve makam tutkusu ?
Dışa karşı alabildiğine mağrur ve mütehakkim;
İçte ise bir kırıntıya bile muhtaç ve gedâ;
Öyle ki bu acıklı hâl, olmuş umûmî bir belâ.
Öyle ise gel ey gâfil nefsim !
Aldanma mülk-ü mala ; hem düşün anla ve ağla.
Kurtuluşun adına yetermi bunlar? Hayır ve asla
Yaa; amelini akşama , arz eyle Kitabullah'a.
"Başımıza kader tarafından bazı hikmetler için atılan taşlar karşısında feryadı basmayalım da şükür içinde sabredelim ve ibret dersi almaya,kendimize çeki düzen vermeye çalışalım."