2011 Aralık - 2012 Ocak-Şubat

Düşünbil - Sayı 28

Düşünbil Dergisi

Düşünbil - Sayı 28 Posts

You can find Düşünbil - Sayı 28 books, Düşünbil - Sayı 28 quotes and quotes, Düşünbil - Sayı 28 authors, Düşünbil - Sayı 28 reviews and reviews on 1000Kitap.
Gerek divan edebiyatı, gerekse da halk edebiyatı ve günümüzün şiir birikiminden kadının adını çıkardığınızda, geriye çorbanın içinden mercimeği çıkarmanıza benzer baharat-yağ-tuz çalkaması bir şey kalır. Bu haliyle "kadın" edebiyatımızın ana malzemesi konumundadır.
Kişinin benmerkezciliğinin emzirdiği egosantrizm; bu çatışma esnasında doğrunun ve hakikatin referansı olarak kendini alır. Kişi gözlediğini kendisine uyarlar; doğasına uygun gördüklerini takdir ederken, olumsuzladıklarını yadırgar. Şovenizm ise, kişinin milli değerlerle kabartarak inşa ettiği yapıyı yüceltip; artık "güçlü" olan, bu çatının altında nüfus ederek kendine de bu güçten bir nebze sahiplilik biçmesi yani haz duymasıdır.
Reklam
Tarih niçin tekerrürden ibarettir? Çünkü insanlar tarihde yaşananlardan hiç ders çıkarmazlar ve tarih durmaksızın tekrar eder kendisini.
Bizi aşkta harekete geçiren bütün temalar bilinçdışı bir kaynaktan beslenir. Aşkın bu oranda kontrol edilemez bir deneyim olmasını açıklayan da budur. Aşk, istemli bir seçim, kontrol edilebilen, engellenebilen, ertelenebilen bir deneyim değildir.
İnsan denilen organizma, evrim dinamiklerinden olan "doğal elenme" mekanizmasını kendi türü için askıya almıştır. Bu durum, doğanın forsmajör gücü ve ağırlığı karşısında büyük bir başarıdır. İnsanlık olarak, -adeta yerçekimini ortadan kaldırmışçasına- bir doğa kanununu etkisizleştirdik.
Thedore Reik, kendimize ilişkin algımız ne denli olumsuzsa aşık olmaya o kadar yatkın olduğumuzu gözlemlemiştir. Aşık olduğumuzda romantik imgemize uygun olan kişi önceden var olup da çözülememiş problemlerimizi çözmemize en çok yardımcı olabilecek kişidir.
Reklam