Düşünceler ve Gerekçeler

Arda Denkel

By Number of Pages Düşünceler ve Gerekçeler Quotes

You can find By Number Of Pages Düşünceler ve Gerekçeler quotes, by number of pages Düşünceler ve Gerekçeler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
23 yıl sonraki halini söylemeye niyetlenmek bile sinir bozucu
Felsefe kadar adı farklı şeylere maledilen başka bir konu, disiplin ya da uğraş alanı azdır. Burada, bir milletvekilinin ya da şirket müdürünün "felsefemiz şudur ya da budur" deyişleri, halk arasında "kendi halinde olmak" anlamında kullanılan "filozof' deyimi, boş laflar ya da anlaşılması güç düşünceler karşısında söylenen "bırak şimdi felsefe yapmayı" gibi şeylerle ilgilenmeyeceğim. Benim değinmek istediğim aldanma türü, felsefe oldukları kanısıyla yapılıp ortaya konan felsefe-dışı çabalara ilişkin. Örneğin felsefe yaptığı kanısıyla, kuramsal bilim yapmak, düşünce tarihinden alınmış kimi görüş ve kavramlarla süslenmiş edebi bir deneme yazmak, bir filozofun yaşamını anlatmak, benliğimizi derinden ilgilendiren konuları işleyen bir roman kaleme almak gibi etkinlikler. Felsefenin, önüne gelen her insanın bir iki kitaptan kimi görüşler edindikten sonra belli bir yetkinlik düzeyinde yapabileceği bir şeyi olmadığını her halde birçok kişi onaylayacaktır. Aynı usullerle örneğin nasıl ki fizik ya da matematik yapılamazsa, ciddi bir eğitimle kazanılan bilgi ve beceri birikimi olmadan, amatörlüğü aşan bir düzeyde felsefe de yapılamaz.
Sayfa 15 - Felsefe, Bilim ve Diğerleri (1997)
Şöyle diyor Hızır: "Bir metinde anlam bakımından atomu, kelime değil, cümle teşkil eder; onun için çeviride kelimeden çok cümleye sadık davranmak gerekir... Uzun cümleden korkulur ve çevrilecek eserde cümleler uzunsa, bunları parçalamak, örneğin uzun bir cümleyi, o kısa cümle halinde tercüme etmek doğrudur denir. Bizce bu görüş yanlıştır. Çünkü bir uzun cümlede bütün düşünceler bir ana düşünce etrafında toplu iken, örneğimizdeki kısa cümlelerde 4 ana düşünce ardarda -sadece ardarda- gelmektedir. Onun için, çeviride Nietzsche'nin uzun cümlelerini, Türkçe uzun cümlelerle vermeyi daha uygun bulduk. Bazı yerlerde uzun cümle anlamı karanlıklaştırınca, onu parçalamak zorunda kaldık."
Sayfa 28 - Felsefede Edebiyat (1982)
Reklam
Eğer yaygın felsefe eğitiminin önemi yeterince vurgulanabildiyse, şimdi bir iki önerinin ana çizgileri verilebilir: Kanımızca, önce gereken etkili bir lise felsefe eğitimidir. Liselerde verilen felsefe dersi yaygınlaştırılmalı ve saat sayısı olarak yeterli düzeye çıkarılmalıdır. Ancak dersin içeriği, sıkıcı bir "hangi filozof ne demiş" sıralaması niteliğinden kurtarılmalıdır. Felsefe sorunları en açık biçimde, öğrenciye mal edilerek, ortaya konmalı ve bunların çözümü doğrultusunda, öğrenciyle birlikte, bir tartışma havasında yapılan düşünce ve ussal eleştiri alıştırmaları, derslerin ana amacı olarak yürütülmelidir.
Sayfa 69 - Yaygın Felsefe Eğitimin Önemi (1982)
Felsefe tarihini filoloji çalışması veya ideler tarihiyle karıştırmanın kökeninde, kimi zaman, felsefeyi bir tür dizgesel ve derin edebiyat gibi görmek yanılgısı yatıyor. Böyle bir bakış açısına göre felsefe metinleri, dizgesel ve derin düşünceler, dünya görüşleri içeren, biraz da roman gibi bir şeyler. Romanlarında, insanın benliğine, varoluşunun anlamına ve yaşantısına ilişkin sorunlara derinlemesine giren, örneğin Tolstoy, Dostoyevski, Kafka, Camus ya da Sartre gibi yazarların da felsefe yaptıklarını öne sürecek bu görüş. Derin olan her düşünceye felsefe demek, felsefe olmayan birçok etkinliğe, örneğin mistisizme, dine, Doğu düşüncelerine, kuramsal fiziğe felsefe gözüyle bakmayı, dolayısıyla da felsefenin ne olduğunu açıklıkla kavramamış olmayı içerir.
Sayfa 103
Denkel'i sinirli görmek bile güzeldir. :D
"Renkler ve zevkler tartışılmaz" diye, özellikle estetik değerleri göreceleştiren bir söz vardır. Bu, herkesin iyiyi, güzeli ve doğrusunun kendine göre olduğu anlayışını aşılayan, evrensel değerlere gözünü kapatıp, kötü zevki ve bayağılığı tanımayı engelleyerek, örneğin Pavarotti'nin Tatlıses'ten, Verdi'nin de Aksu'dan daha üstün bir şeyler ürettiklerini öne sürmeyi olanaksızlaştıran ve birçok durumda da göreceliği cehalete kalkan olarak kullanmaya yetki veren bir ifadedir.
Sayfa 193 - DESCARTES VE RENKLER (1997)