Araplardan gelen toz bulutları, İran üzerinden uçuşup gelen karanlıklar, Irak'li Malikilerin ürkütücü homurtuları, Türkiye'de duyulan saçma sapan kardeşlik saçmalıkları, Mezopotamya'da yaşayan Kürtlerin ruhuna fatihalar okunur gibiydi.
Göz kirpiklerim akan gözyaşıma set olmaktan aciz kalmıştı. Hafif esen rüzgârın sesi ise beni çağırıp benimle sohbet etmek istercesine bir şeyler söylemek ister gibiydi.
Gündüzle doğan güneşin yaşattığı yaşam nöbeti bitmiş, gecenin mehtabina devretme hazırlığındaydı. Evrenin prensesi akşama yönelerek gündüzle yaşattığı yaşama el sallayarak, akşamla gelecek bir başka doğuşa gülümser gibiydi. Duygularım ise depreşmiş evrenin nazlısına dahi bakacak gibi değildi.