You can find Duyduk Duymadık Demeyin books, Duyduk Duymadık Demeyin quotes and quotes, Duyduk Duymadık Demeyin authors, Duyduk Duymadık Demeyin reviews and reviews on 1000Kitap.
Ah Aziz Nesin!
Nasıl güzel yazmış hep. Çok değil okuduğum üçüncü kitabı henüz ama okurken hep güldürür, güldürürken düşündürür Aziz Nesin.
Bu kez baştan sona bir hikaye okudum. Abbas Efendi, Selim Hoca, Tercüman :) Erkal, Mistır Beykır’ı arayan Misis Redmavs..
Bayan Redmavs, Amerika’ya kapağı atan mahalleli Tuncer’in (kitapta bu şekilde mizahi bir dille anlatılıyor), İstanbul’un güzelliklerini göstersinler diye gönderdikleri bir kadın. E haliyle mahalleye Amerikalı bir kadın gelince başta Bekir’in karısı kıskançlık yapsa da, lafta çok bilen gurubu olarak dört adam çıkarlar kadına rehberlik edip İstanbul’u gezdirmeye.
İşte şimdi bakın şamataya :)
Neler gelmedi ki kadının başına. Aman ülkemizi yanlış tanıtmayalım derdine, camdan dökülen bulaşık suyundan, haftada bir gün su verilen mahalle çeşmesinin önünde kafası yarılan kadına kadar her birine ustaca yalanlar uydurup Bayan Redmavs’ı ülkemize hayran bırakan Erkal’ın çabası hepsinden daha komikti. Komikti komikliğine de aynı zamanda da ironikti.
İlla Amerikalı olmasına gerek yok aman rezil olmayalım diye ne yalanlar söyleniyor ayaküstü değil mi?
Kitabım Tekin Yayınevi 1976 basımı ve tahmin edersiniz ki mis gibi kokuyor:)
Kitabı okumadıysanız mutlaka okuyun derim.
Öyle içten ki içinde kendimizi, toplumumuzu bulacaksınız ve hiç sıkılmadan okuyacaksınız.
.
Keyifli okumalar..
Yahu, anlat oğlum Erkal şu kadına ki biz tarih boyunca gayetle idareci insanlarız. Öyle idareciyizdir ki, olanı olmayanı, her şeyi idare ederiz. Bak örneğin İstanbul'da su yoktur ama koskocaman Sular İdaresi vardır. İstanbul'da elektrik varla yok arası bişeydir ama gayet iyi bir Elektrik İdaresi vardır. Demokrasi diye hiçbirşey yoktur ama mükemmel bir demokratik idare vardır. Olmayan şeyleri nasıl nasıl idare ettiğimizi, yabancıların kafası almaz.
Yine bir toplum eleştirisi, ama bu kitap bence daha akıcı ve keyifli. Amerikalı turist bir kadını 1960-70'ler İstanbulu'nda gezdiren (ya da gezdirmeye çalışan) dört adamın maceraları anlatılmakta. Deyim yerindeyse ağlanacak hâlimize güldüren bu eseri herkes okumalı
Yahu bu herif müslüman, hem de imam. Ne demek? Dört karı bile alır. Bak, bak yahu, bak... Biz yapsak günaha gireriz, senin Hoca hem karıyı alacak, hem de üstelik sevaba girecek...