Viktor frankl, özellikle "İnsanın anlam arayışı" kitabı ile psikoloji camiasında sarsıcı bir etki yarattı. 2. Dünya savaşı döneminde, toplama kamplarından yakılmaktan son anda kurtulup, psikoloji alanına "logoterapiyi" kazandıran Viktor Frankl 'ı okumamız gerekir.
Anlam arayışı, insanoğlunun varoluşundan beri gündemde olan bir sorudur. Kimi insan bunun cevabını bulduğunu düşünür, kimileri ise bulamayacağını.
Peki, hayatın anlamı mutlu olmak mıdır? Şahsi fikrimi söylemem gerekirsem, hayatın amacı mutluluk değildir. Evet, mutlu olmak şüphesiz güzeldir. Ancak kendinizi mutlu olmaya koşulladığınız anda en ufak bir mutsuzluk da sizi anlamsızlığa sürükleyecektir.
Frankl'ın temel görüşü : "acılardan da anlam çıkarabileceğimiz" üzerinedir. Yaşadığımız acılarda da anlam bulmaya başladığımız anda mutluluk da devamında gelecektir.
Psikoloji alanında bilginiz var ise, ya da alanda uzmanlaşmak istiyorsanız es geçmemeniz gereken bir eser. Özellikle "Paradoksik Niyetin" gücünü gördüğünüz anda daha da çekici gelecektir kitap.
İnsan, savunma mekanizmaları için
yaşamaz, tepki oluşumları uğruna ölmez.
Ama insan, bir anlam için yaşar, bir dava
uğruna ölebilir. İnsan, doğası gereği ve
doğuştan gelen bir güdüyle anlam
yönelimlidir. Anlam arayışının
engellenmesi, "varoluşsal bir boşluk"
yaratır. Frankl, bu kitabında, "kitle
nevrozu" boyutlarına ulaşan varoluşsal
boşluğu gözler önüne seriyor ve bugünün
mekanikleşmiş, insansızlaşmış psikoloji
ve psikoterapisini yeniden insanlaştırmak
gibi bir iddiayla yola koyuluyor.