Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçe Konuş Çok Konuş

E Tipi Hilton Diyarbakır Zindanı

İsa Tekin

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Her insanın hayatı boyunca yaşamış olduğu çok güzel ve bir o kadar acılı günler olmuştur. Bazen kederlenmiş, hüzünlenmiş bazen de ayrı gülmüş eglenmistir. Genel olarak bu coğrafyada acılar daha ağırlıklı olmuştur. Öyle acılar yaşamıştır ki; yaşadığı bu acıyı yüz ifadesinde bulmak mümkündür. Kimi insan bunu içine gömmüştür, ya bir şarkı sözünde bulmuştur hüznünü ve acılı ifadesini, yada bir ressamın tuvalinde resm ettiği şekilde bulmuştur yaşadıklarını çünkü bu coğrafyada sesiz düşünmüştür insanlarımız. Çünkü sesli düşünmek veya konuşmak vakitsiz öten horoza benzetmiştir sonu. Ne olup bittiğini bilmeden derdini anlatmadan, yazmadan, çizmeden, konuşmadan çekip gitmiştir herkesin gittiği yere!
Bir hançer vurur... Bir kahpe kurşun... Ezilmiş halkımın feryadıyım... Mağduruydum kavgamın Zulüm dizginsiz kusuyordu Vurulduk...
Sayfa 28
Reklam
Biz hiç çocuk olmadık seninle Gözlerim bağlı çocukluğumu düşünüyorum Doyasıya öpmeden veda etmeden Biz seninle hiç ayrılmamıştık Bu karanlık zindan dört duvar Sesler karışıyor seslere Kulaklarımda patlıyor işkence sesleri Yüzüme inen her darbede Sana veda edemeyeceğime yanıyorum Sarılmak istiyorum.
Sayfa 51
Dicle'nin sevdalısı
Ah Diclem Yüzyılların yorgunluğu Zulüm Katliam Sürgün İhanet Ve Mezapotamya güneşi Ve bitmeyen acılı sevdalar Ve bu sevdalara söylenen Yasak türküler Ağıtlar yakılır acılı sevdalara Gözyaşı olur Bazen umut ekilir Bazen usul usul akar Boy veren selvi damarlarında Alır suyunu Bilir ki yedi gözdedir...
Her insanın hayatı boyunca yaşamış olduğu çok güzel ve bir o kadar acılı günler olmuştur. Bazen kederlenmiş, hüzünlenmiş bazen de ayrı gülmüş eglenmistir. Genel olarak bu coğrafyada acılar daha ağırlıklı olmuştur. Öyle acılar yaşamıştır ki; yaşadığı bu acıyı yüz ifadesinde bulmak mümkündür. Kimi insan bunu içine gömmüştür, ya bir şarkı sözünde bulmuştur hüznünü ve acılı ifadesini, yada bir ressamın tuvalinde resm ettiği şekilde bulmuştur yaşadıklarını çünkü bu coğrafyada sesiz düşünmüştür insanlarımız. Çünkü sesli düşünmek veya konuşmak vakitsiz öten horoza benzetmiştir sonu. Ne olup bittiğini bilmeden derdini anlatmadan, yazmadan, çizmeden, konuşmadan çekip gitmiştir herkesin gittiği yere!
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.