Bütün hayatı uyur bir sema-yı mühmelde
Geniş ufukları efsanevi hikayelerin
Tasavvur ettiği gökler kadar beyaz, narin,
Minarelerle müzeyyen, sevimli bir belde...
O mai dalgaların bu sesiyle perverde
Sevahilinde güler ruhu başka bir denizin,
Gezer bu levhaya ait bir ihtiram-ı hazin
Melul hisli mükedder nazarlı gözlerde.
Bütün bedayi'-i ezman, nefais-i a'sar
Bu mai çehreli İstanbul'un beyaz ve uzun
Ufuklarında bulur penah si'r ü füsun
Dalınca gözlerim ağlar bu hüsn-i sakinde;
Bu beldenin uyuyan bir başka güzellik var
Bütün tulu' ve gurubunda, subh u leylinde
Kilic
Ey serseriliğin denizleri!
Ey ahtapotları atılmışlar kıyıya mutsuzluğun!
Bir kraliçedir oğlum kanatlarını açmış.
Örtünür canfes.
Unutur gitgide yıkılmış babası büyücü.
Selanik'te geçirir kışı.
Gelmiş bir kadınla konuşur.
Mısrâyım'den.
Yorgunluğu kusursuz bir at mor.
Uyuya kalmış kayalıklarda.
Yükselir niçin bilinmez deniz. Ey batık gemiler!
Ey sürgün karaltıları!
Ağlıyan bir melez ben.
Anlatılmaz bir kılıçtır kuşanmış taşırım belimde karaduygululuk.