"Bütün o gece, hemen hemen münasebetsiz olaylarıyla ve sabahleyin korkunç “çözülüşü” ile bu güne kadar hayalimde berbat, kâbuslu bir rüya olarak canlanmakta ve gündelik yazılarımın— hiç değilse benim için — en ağır bölümünü teşkil etmektedir."
Meselenin tam manasıyla halledilmesi için insanların iki eşit olmayan kısma ayrılmasını teklif ediyor. Toplumun onda biri şahsî hürriyet ve geri kalan onda dokuzu üzerinde sonsuz bir hâkimiyet kazanıyor. Ötekilerse şahsiyetlerini kaybetmek ve bir sürü haline gelmek zorundadırlar.