Meselenin tam manasıyla halledilmesi için insanların iki eşit olmayan kısma ayrılmasını teklif ediyor. Toplumun onda biri şahsî hürriyet ve geri kalan onda dokuzu üzerinde sonsuz bir hâkimiyet kazanıyor. Ötekilerse şahsiyetlerini kaybetmek ve bir sürü haline gelmek zorundadırlar.
"Bütün o gece, hemen hemen münasebetsiz olaylarıyla ve sabahleyin korkunç “çözülüşü” ile bu güne kadar hayalimde berbat, kâbuslu bir rüya olarak canlanmakta ve gündelik yazılarımın— hiç değilse benim için — en ağır bölümünü teşkil etmektedir."
Bu küçük kelime, bu “niçin” daha yaradılışın ilk gününden beri kâinata yayılmıştır, hanımefendi, her dakika bütün tabiat yaratana haykırıyor “Niçin?”. Yedi bin yıldan beri de tek cevap aldığı yok.