Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2018 Temmuz - Ağustos

Edebice Dergi - Sayı 14

Edebice Dergisi

Edebice Dergi - Sayı 14 Sözleri ve Alıntıları

Edebice Dergi - Sayı 14 sözleri ve alıntılarını, Edebice Dergi - Sayı 14 kitap alıntılarını, Edebice Dergi - Sayı 14 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gitti gelmez bahar yeli Şarkılar yarıda kaldı Bütün bahçeler kilitli Anahtar Tanrı'da kaldı. Cahit Sıtkı Tarancı
Üç sınıf insan gerçeği olduğu gibi söyler: Çocuklar, deliler ve şairler...
Reklam
Geleneği yaşatmak görevim kadar arzum Aruz sünneti arzım, hece vezniyse farzım Zordan vazgeçmedim, kolaya kaçmadım Ecdadıma saygımdır şiirde nazım tarzım. Cemal Safi
Masallar anlatıp avutamazsın Talihim gözünü açtı diyorum Ninniler söyleyip uyutamazsın Gönlümün uykusu kaçtı diyorum Müsaaden olursa ben gidiyorum Cemal Safi
Bazı kavramları tam manasıyla kavramak zordur; misal huzur. Bulunsa dahi daimiliği hususu şüpheli bir mesele bu. Huzursuzluklarına kılıf arayan insanların sancılarını onların gözünden görmedikçe uzaktan yargılamak pek kolaydır efendim. İsmet Özel ne güzel demiş: "Sızıyı gideren su. Suyun sızladığını kimseler bilmez."
Ey buzlu Şimal'den kopan rüzgar! Dokunma kalbime ateşi parlar. Ümmügülsüm Sadıkzade
Reklam
M. E. Resulzade'nin sözleri çok önemlidir: "Azadlık ve istiklaliyet esas süngüleri ile değil, edebiyat ve sanat vasıtasıyla elde edilie."
Peyami Safa bu arada, Dr. Abdullah Cevdet'in kendisine sünnet hediyesi olarak getirdiği Larousse'dan Fransızca da öğrenecek ve orta okulu bitirmemiş bu zat Fransızca Gramer de yazacaktır.
Turan'da kılıçtan daha keskin ulu kuvvet Yalnız medeniyet, medeniyet, medeniyet!... Hüseyin Cavit
Türkü demek Türki demektir. Bize ait olan ne varsa odur türkü. Milletimizin genetik kodlarını barındıran kültürel mirasımızın edebi ve ebedi adıdır türkü
Reklam
Nurettin Topçu'ya göre insan üç şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır. Birincisi, hakikatin. İkincisi, iyiliğin, üçüncüsü de güzelliğin peşindedir insan.
M. E. Resulzade 1919'da "Kurtuluş Günü" adlı makalesinde şunları söylüyordu: "Edebiyatın milletin kalbine milliyet ve istiklal tohumu saçan bir amel olduğu malumdur. Ey milletin lisanül-geyb olan şairleri ve edipleri! Milletin amellerini, ulvi niyet ve maksatlarını seviniz, kendisine millet sevgisi, vatan sevgisi, hürriyet aşkı telkin ediniz."
Dediler ki, öksüz Şark'ın hazan görmüş bağında, Yeni baştan kızıl güller, yaseminler açacak. Bu karanlık gecelerin ıssız, tutkun çağında Elmas yıldız doğacak da ufka yıldız saçacak. Dediler ki, Azerbaycan Türklerinin elinde Eski ateş yine baştan ateşlenmiş, coşmuştur. Evet, evet bir gün Şark'a Kabe olan bu ülke, Yine onu, takdis ile ziyaretgah edecek. Ali Yusuf
Kültürü cansız bir bilgi kalabalığı halinden çıkararak onu şahsiyetin ve benliğin en aziz, en vital hareketlerine bağlayan şey edebiyattır. Edebi terbiyesi olmayan ilim adamında fikirler, yaşamak için muhtaç oldukları ihtirastan mahrum kalarak, hafızadan şuura çıkan tünelin karanlığı içinde mekanik bir hareketle gidip gelirler. Düşünme, bu insanların zihninde gitgide kuru bir hatırlama ameliyesine yerini bırakmıştır. Bütün düşünceleri tarihlerle tarifleri anmaya münhasır kalır. Kelimelerle düşündüğümüze göre, bir mütefekkir, o kelimelere sihrini veren edebiyatla devamlı temas halinde bulunmalıdır ki fikirlerini ölü mefhum cesetleri halinden kurtarsın ve ihtirasla doldurarak ayaklandırsın. Peyami Safa
Peyami Safa Hakkında Necip Fazıl Diyor ki:
Kafası vardı, kültürü vardı, cümlesi vardı, üslubu vardı, meselesi vardı, iç dünyası vardı, hafakanları vardı, çilesi vardı, metafizik arayıcılığı vardı, nefs murakkabesi vardı, estetiği vardı, diyalektiği vardı, cesareti vardı: hasılı bir fikir ve sanat adamında gereken vasıflardan birçok payı vardı. Onun yokluğunu, ölüm tarihi olan bugün bu vasıfların yokluğunda seyrediyoruz...
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.