"Hatirlamak her insan için,yaşarken rastgele degil de bir dikkat üzere yaşamak demektir; varoluşa,hayata tanık olmak,geleceğe dair bir sorumluluk almak ve hiç şüphesiz bu aldığı sorumluluğun da bilincinde olmak,gereğini yerine getirmek anlamına gelir. Hayatı iskalamadan yaşamak icin öğrenme çabası ve erdemi demektir hatirlamak. Hatırlamayan insan kendisini geleceğe de geçmişe de kapatır. Hatırlamayan insan kendinde,kendisiyle korlesir." diyen Hüseyin Su'nun çabasıyla geleceğe de geçmişe de kapanmamak, korlesmemek için kolektif ve klas bir hatırlama eylemi...
#
18 Ekim Nuri Pakdil'in birinci ölüm yılıydı. Bu güzelim eser yaklaşık o günlerde geçti elime. Usta hakkında düzenlenmiş ilmi toplantilarda tebliğ edilen bildirilerden oluşuyor.
Pek çok Edip, Nuri Pakdil'i anlatiyor. Çocukluğu, şiirleri,düşünce yazıları, davası ayrı ayrı ele alınıyor...
Bu tür derlemeleri okumayi çok seviyorum. Yazarın eserlerini okurken bize ışık olduğunu düşünüyorum. Bir eseri yazarken neler hissetti, nasıl bir donemdeydi, çevresinde kimler vardı,yazım ve yayın aşamasında neler geçirdi gibi pek çok sorumuza cevap buluyoruz.
Her bir makale bize ayrı bir okul oluyor ordan duyduğumuz bir edip bir eser bize başka kapılar açıyor başka eserlere işaret ediyor...
Dönüp başa şiirlerini,yazılarını baştan okuduğumuzda davasını daha muhabbetle kucaklıyor, yarattığı kahramanlara daha samimi yaklaşıyor,şiirlerini ezberlerken daha çok lezzet alıyoruz.