Edebiyat ve Psikoloji

İsmet Emre

Edebiyat ve Psikoloji Sözleri ve Alıntıları

Edebiyat ve Psikoloji sözleri ve alıntılarını, Edebiyat ve Psikoloji kitap alıntılarını, Edebiyat ve Psikoloji en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alfred Adler yaklaşımı
Adler'in psikolojik yaklaşımı ise insani herhangi bir davranışa iten sebeplerin bilinçaltı ve bilinçdışı oluşumlar kadar insanlar arası ilişkiler, dolayısıyla içinde bulunulan sosyal ortam tarafından biçimlendirildiği tespiti üzerine odaklanır. Bu yüzden onun bireysel psikolojisi, her bireyin fiziksel ve sosyal çevresiyle girdiği ilişkileri tek tek irdeler, bu ilişkilerin birey üzerindeki etkilerini tespit ettikten sonra ondaki davranışlar hakkında hüküm verir.
Adler'e göre aşağılık duygusu ruhsal hayata egemen olur. Bunun yetersizlik, eksiklik duygularında ve insanlığın sağladığı aralıksız çabalarda sürekli olarak ve açık bir şekilde kendisini ifade ettiğini görürüz. Hayatın karşısına çıkardığı sayısız problemlerden her biri insanı saldırı durumuna getirir. 'Her hareket eksiklikten tamlığa geçmek için ileriye atılmış bir adımdır.'
Reklam
Freud' a göre "id" tarafından zorlanan, "süperego" tarafından kısıtlanan, gerçeklik tarafından itilen "ego" kendi içinde ve üzerinde işleyen güçler ve etkiler arasında bir uyum yaratmak gibi ekonomik bir görevi yerine getirmek için çırpınır; işte bu nedenle sık sık şöyle haykırmaktan kendimizi alamayız: "Hayat çok zor!"
Doğa bilimci Lamarck, meşhur teorisinde "çalışmayan organ yok olmaya mahkumdur." der. Belki yarım kalmış bir cümledir bu ve tamamlanması için şunun da eklenmesi gerekir: Gereğinden fazla çalışan organ yorulur, yıpranır ve başka bir yoldan aynı kaderi paylaşır. Not; Edebiyat kültür denemeler adlı eserden
... Çocuk için masal, bebek için sütün taşıdığı anlamdan belki daha fazladır. Çocukluğunda masalların dünyasına aşina olmuş çocukların hayal güçleri edebî eserlerle muhatap olmayanlara göre kat kat fazladır...
Sayfa 179 - Anı yayınları
Carl Gustav Jung
Jung, insanlık için yeni bir ses değil belki, ne var ki, fırtınaya tutulmuş, gideceği yer belirsiz bir tekne gibi, dalgalar üzerinde salınıp duran çağımızın uygarlığı için, hiç beklenmedik bir anda karşısına çıkan, sığınabileceği bir liman. Öyle bir liman ki, bir ana kucağı gibi, insan için gerekli tüm besinleri sunan, tarihin ilk günlerinden günümüze dek gelen tüm varoluşu içeren bir barınak. Bütün unuttuklarımızı, köklerimizi anımsatmakta bize. Kendimizi kendimize yeniden kavuşturmakta.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam