Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat Ve Sanat Üzerine Yazılar

Hilmi Yavuz

Edebiyat Ve Sanat Üzerine Yazılar Gönderileri

Edebiyat Ve Sanat Üzerine Yazılar kitaplarını, Edebiyat Ve Sanat Üzerine Yazılar sözleri ve alıntılarını, Edebiyat Ve Sanat Üzerine Yazılar yazarlarını, Edebiyat Ve Sanat Üzerine Yazılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
doğunun gurbetleri
akşam en güzel masaldır iyi anlatılırsa doğru olan her şeyde biraz öfke, biraz yılgınlık vardır der, bir kıssa câm incelince şarap da incelir yaşam acıdan kırmızıya
"Divân şiirinin yaşamdan kopuk olması ne demektir? Sormalı: Hangi yazınsal yapıt, yaşamın kendisidir? Divân şiirinin yaşamdan kopuk olduğunu önesürenler, kuşkusuz, yazın'la yaşam arasında dolayımsız bir bağıntı var sayıyorlar. Gene sormalı: Acaba bu bağıntıların dolayımlı olabileceğini hiç düşündüler mi?"
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
"Dünyayı akıldışı olandan arındırma eylemini üstlenen Platon'un şiiri kentinden kovmasına şaşırmamalı."
Sayfa 134Kitabı okudu
Anlatırlar: Rilke, uzun süre şiir yazamamaktan yakındığında, yontucu Rodin, 'azizim Rilke,' demiş, 'niçin gidip nesnelere bakmıyorsunuz? Şiir de resim gibi yapılır çünkü...'
Sayfa 133Kitabı okudu
"Yaşam tarzı, hiç şüphesiz, bir medeniyetin ayırdedici özelliklerinden biri. Ama, Medeniyet hiçbir zaman, yaşam tarzına indirgenemez. Onun bir parçasıdır, evet, ama Medeniyet'le bir ve aynı şey değil."
"Türk modernleşmesi, Batılılaşmayı somut ve görünür simgelerle kavradığı içindir ki, 'parça'yı 'bütün'ün kendisi zannetmiş; bir medeniyeti temellendirmenin soyut kavramlarla mümkün olabileceğinin ayırdına varmamıştır; -ya da en azından, bana öyle görünüyor."
Reklam
"Nesnelerin şiirselliğiyse, insanların yaşamlarına bağlandıklarında gerçekleşir."
"Marx'ın eğretilemesini kullanırsak, 'ışık geçirmeyen' (opaque) toplumlarda saydamlığı ortadan kaldıran, ideolojilerdir.
"Lukacs'a göre, gerçekçi yazar nesneleri, olayları, durumları sadece betimleyen, görünüşü en ince ayrıntılarına kadar sıralayan biri değildir. Bunu, doğalcı yazar yapar, diyor Lukacs. Gerçekçi yazar, betimlemez, öyküler. Öykülemeyi betimlemeden (description) ayıran, görünüşün arkasındaki insansalı, dolayısıyla da içkin anlam taşıyanı seçmektir. Kısaca, diyor Lukacs, doğalcı yazar sıralar ve betimler; gerçekçi yazarsa seçer ve öyküler. Böylece Lukacs, Gerçekçiliği, Betimleme - Öyküleme karşıtlığında temellenen bir sorunsa olarak görüyor."
"Gerçekliğin ölçütü, doğanın ve eşyanın olduğu gibi betimlenmesi değil öyleyse. Betimleme, doğayı ve eşyayı olduğu gibi kopya etmez; betimleneni egemen ideolojinin içinden yeniden üretir. Vergilius doğayı, Roma İmparatorluğu'nun mutlu yükseliş çağında, sakin ve esenlik içinde görüp öyle betimlemişse, onu o yıllarda İtalya'da hiç mi fırtına olmadı, diye eleştirmek gerekmiyor: Gerçekçi betimleme, bir yansıtma değil çünkü..."
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.