Sosyoloji Seminerleri 1

Edebiyat ve Sosyoloji

Kolektif

Edebiyat ve Sosyoloji Posts

You can find Edebiyat ve Sosyoloji books, Edebiyat ve Sosyoloji quotes and quotes, Edebiyat ve Sosyoloji authors, Edebiyat ve Sosyoloji reviews and reviews on 1000Kitap.
Edebiyatçılar ve sinemacılar daha köşeli insanlardır. Sosyologları biraz daha memur gibi insanlardır.
Sayfa 106 - Kurtuluş Kayalı
Lütfi Akad yazmadığı romanların filmini çekiyor. Türkiye'nin sosyolojik gerçeğini Türkiye'de birçok insandan çok daha gerçekçi bir tarzda görüyor.
Sayfa 100 - Kurtuluş Kayalı
Reklam
Kemal Tahir'in etkisi sadece demokratik bir hoca-talebe etkisi değil, otoriter, otokratik bir hoca-talebe etkisidir. ... Kemal Tahir Kemalizm konusunda Türkiye'deki kapsamlı ilk net eleştiriyi yapan entelektüeldir.
Sayfa 96 - Kurtuluş Kayalı
Karpat 1970'te Türkiye'ye geldiği zaman, "Arkadaş Türkiye bir garip ülkedir. Ulan memlekete bakıyoruz... Tarihçilere, edebiyatçılara bakıyoruz hepsi sağcı. Sosyolog ve antropologlara bakıyoruz, hepsi solcu" diyor.
Sayfa 95 - Kurtuluş Kayalı
1960'lı yıllar kültürel sorunları bariz bir biçimde geriye itmiş ve ekonomik ve siyasal sorunları ön plana çıkarmıştır.
Sayfa 88 - Kurtuluş Kayalı
Bütün hikaye şu: Bizde edebiyatçılar sosyal bilimciler gibi, belki de sosyal bilimcilerden daha fazla toplumla ilgili.
Sayfa 79 - Kurtuluş Kayalı
Reklam
Türkiye'de sosyologlar arasında da, edebiyatçılar arasında da, düşüncesi net bir biçimde kendisine ait olan, şahsi damgasını taşıyan sosyolog da edebiyatçı da pek fazla yoktur. Bunlar daha ziyade o dönem geçerli olan belirli bir yaklaşım tarzının, eğilimin temsilcileri olarak ortaya çıkarlar.
Sayfa 76 - Kurtuluş Kayalı
Türkiye'de feminizm tartışmalarında da önemli bir yeri var Attila İlhan'ın. Bizim yeni dönem kadın sosyologlardan daha önemli bir yeri var. Attila İlhan 1975 yılında, bu konular Türkiye'de gündeme girmediği zaman, Aleksandra Kollontay'ın Marksizm ve Kadın diye bir metnini çevirdi. O dönemde cinsellik konusu çok daha net bir biçimde bu metinlerle konuşulmaya başlandı. 1980 yılları dolaylarında Cehennem Kraliçesi ve Yalancı Şafak diye Selim İleri'nin kitapları vardı. Attila İlhan'ın da ismi fevkalade güzel ama içi hakikaten yazma cesareti gerektiren Fena Halde Leman kitabı var. O dönemler için bunlar çok itilmiş metinlerdi.
Sayfa 98
isimsiz metinlerin yüzde doksanı kadın ağzından çıkmadır. Kadın, aşkını erkekler gibi bağıra bağıra, haykıra haykıra ifade edemediği için Ali'sine duyduğu aşkı, Veli'sinin kendisini terk etmesini, İstanbul'u mesken tutup giden kocasını, askere gidenini, onlara duyduğu hasreti imzasız olarak ifade eder. Anonim edebiyatın büyük bir kısmını onlar oluşturur. Bakınca siz kadın edebiyatını az diye görürsünüz, aslında onlar imzasız yere saklanmışlardır. Aynı şekilde, şiirlerini evlendiğinde elleriyle yırtan klasik şaireler de var. Çıkaracağınız sonuç, kadın adına "Kadının dili yok" değil, "Kadının adı yok" olmalı.
Sayfa 64
Mevlânâ bir Türktür, Horasan Türküdür. Fakat Mesnevi Türk edebiyatına dahil değildir, zira Farsça'dır. Şairinin Türk olması, eserinin de Türk edebiyatına dahil olmasını gerektirmez; çünki bir eserin Türk edebiyatına dahil olabilmesi için önce Türkçe yazılması gerekir. Yazarın ismi Ermeni, Rum, Arap, Yahudi olabilir, fakat siz hangi dilde yazmış, ona bakarak hüküm vermek zorundasınız.
Sayfa 60
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.