Edebiyata Dair

Şiirde lisan, zevk, fikir, mazmun, her şey eskir, yalnız aşk eskimez her dem tâzedir.

İyi bir şiir kötü okunabilir, lâkin kötü bir şiir iyi okunamaz. İyi okuyan biri ne yapsa, kötü bir şiire yâhut mevcûd olmayan bir şiire vücud veremez. Bundan anlıyoruz: İyi bir şiiri okuyan okumuyor. "Şiir kendi kendini okutuyor."

Reklam

Gizem K.

Bizi ezelden ebede kadar bir millet hâlinde koruyan, birbirimize bağlayan bu Türkçe'dir, bu bağ öyle metîn bir bağdır ki vatanın hudutları koptuğu zaman bile kopmaz, hudutlar aşırı yine bizi birbirimize bağlı tutar; Türkçe'nin çekilmediği yerler vatandır, ancak çekildiği yerler vatanlıktan çıkar, vatanın kendi gövde ve rûhu Türkçe'dir.

Gizem K.

Acaba, bizim vatanımız gibi, geniş bir memleketi olup da, onu asla görmeyen, edebiyatta, gözleri ecnebî bir âleme dalmış ve yalnız o âlemden bahseden başka bir millet var mıdır?

Sayfa 139

Gizem K.

Büyük harbde, on cephemizin ateşinde hazır bulunmuş çok güzîde ve edebiyat meraklısı bir askerimizin elinde bir gün Çanakkale destanımıza dâir Fransızca, mâruf bir eserimizi gördüm; yine bize dâir ve yine Fransızca olmak üzere, buna benzer daha kitaplar vardı. Bunu görünce kalbimde bir acı hissettim. Döktüğümüz kanın bile manzarasını Fransızca'dan seyretmeğe mahkûmuz, dedim. Bizim harb cephelerimiz, edebiyatımızda binbir safhalarıyle yokturlar, demek ki çok eski harblerimiz gibi bunlar da, seneler geçtikçe, unutulacaklardır.

Sayfa 149

Gizem K.

Makber ve Ölü

İşte bir şiir eskimiyor, altın gibi değerini de parlaklığını da muhâfaza ediyor. Feylesof Chamberlain'nın hakkı var: San'at dâimî bir hâldir.

Sayfa 206