Sünnet, Hz. peygamber tarafından söylenen, yapılan, tasvip ve tasdik edilen şeylerdir.
Hadis olarak isimlendirilen sözlü sünnetin sadece manası vahiy ile inmiştir; bu manayı Allah Rasulü, kendi söz ve tabiriyle ifade etmiştir. Fiili sünnet ise, düşünce ve içtihattan sonra Rasulullah'ın fiili ile olur. Takriri sünnet de, Rasulullah'ın ashabının içtihatlarını, söz ve davranışlarını tasvib ve tasdik etmesiyle meydana gelir. Ancak bazı hadis âlimleri, hadis kelimesini sünnet kelimesinin eş anlamlısı olarak kabul etmiştir.
Her üç tür sünnet, daha Hz. Peygamber'in sağlığında yazıyla tespit edilmeye başlanmış, onun irtihalinden bir asır sonra hadis tesbiti ayrı bir ilim dalı haline gelmiştir. Bu çalışmaların sonunda Hz. Peygamber'in hadisleri, kitaplarda sistemli bir şekilde toplanmıştır.
Kur'an-ı Kerim'in pek çok yerinde Hz. Peygamber'in rolü ve hadisin önemi vurgulanmıştır: "Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin." (Nisa, 59) "Peygamberin size verdiğini alın, onun men ettiğinden sakının.'Haşr, 7) "O kendiliğinden bir şey söylemez. Onun konuşması, Allah tarafından indirilen bir vahiyden başka bir şey değildir.'Necm, 53) "Biz gönderdiğimiz her peygamberi, ancak Allah'ın izniyle itaat edilsin diye gönderdik.'Nisa, 64) "Andolsun ki, Rasulullah'ta sizin için mükemmel bir örnek vardır.'Ahzab, 21)
Gelişine göre hadisler üçe ayrılır:
1-Mütevatir hadis: Yalan üzerinde uyuşmalarını aklın kabul etmediği, çok kalabalık insan topluluklarının naklettiği hadistir. İnkar eden kafir olur.
2-Meşhur hadis: Hz. Peygamberden başlangıçta rivayeti şöhret bulmadığı halde ikinci ve üçüncü asırda yaygınlaşan, tevatüre varan hadislerdir, inkar eden sapık olur.
3-Âhad hadis:Bir, iki yahut daha fazla kimse rivayet edip de şöhret derecesine ulaşamayan hadislerdir.
Sıhhat açısından hadisler üçe ayrılır:
1-Sahih hadis: Adalet ve zapt sahibi kişilerin kesintisiz senetle rivayet ettikleri, doğruluğunda şüphe olmayan hadislerdir.
2-Hasen hadis: Ravisi doğrulukla meşhur olmakla birlikte zapt vasfındaki eksikliğinden dolayı sahih derecesine ulaşamayan hadistir.
3-Zayıf hadis:Sahih ve hasen hadislerin vasıflarından yoksun olan hadislerdir.
Senetlerine göre hadislerin kısımları:
1-Merfu hadis: Hz. Peygambere izafe edilen hadislerdir.
2-Mevkuf hadis:Ashabın söz ve davranışlarını ifade eden hadislerdir.
3-Maktu hadis:Tabiinin söz ve davranışlarını ifade eden hadislerdir.
Kur'an-ı Kerim'den sonra İslam'ın ikinci kaynağı hadistir. Hadis, Kur'an-ı Kerim'i tefsir ve şerheder. Hadis, hiç bir surette Kur'an'a muhalif değildir. Hz. Peygamberin emir ve yasakları Kur'an-ı Kerim'in ruhuna uygundur.
Kur'an'da esasları belirtilen bazı konuların ayrıntıları ancak hadisler yoluyla bilinebilir. Tefsir, fıkıh, kelam gibi İslamî ilimlerin en önemli ikinci kaynağı hadislerdir. Hadis bilmeyen kişilerin İslami konularda söz söylemeleri mümkün değildir.
Hadiste müminlerin emiri ve hadis emiri gibi unvanlarla en büyük hadis âlimi olarak tarihe geçmiş bulunan İmam Buhari, Camiu's-Sahih'den sonra, edep, ahlak ve aile eğitimi ile ilgili Edebu'l-Müfred'i yazmıştır. Bu eser, hadisle ilgili Buhari'nin ikinci önemil eseridir. Yaptığımız bu tercemenin özelliklerini şöyle açıklayabiliriz.
1-Tercemede açık ve sade bir dil kullandık. Ağdalı ifadelerden kaçındık.
2-Cümlelerin başında veya ortasında bulunan zamirleri Türkçe cümle yapısına uygun bulduğumuz zaman açık olarak yazdık.
3-Hadiste geçmiş kipiyle geçen fiilleri takakkuk-u vukuna binaen bazen geniş zaman veya gelecek zaman kipiyle verdik.
4-Te'kitler, tahkikler, Arapça cümle yapısında olduğu gibi cümlenin başında değil, vurgulanmak istenen yere koyulmuştur. Te'kitler, kesinlikle elbette veya şüphesiz şeklinde verilmiştir. Gerekli yerlerde açıklama yaptık. Eser, genellikle ahlak hadislerinden meydana geldiği için fazla bir açıklamaya ihtiyaç kalmamıştır.
5-Hadisi terceme ederken senedinden sadece sahabi ismini aldık.
6-İsimleri Türkçe telaffuz şekline göre yazdık.
7-Kitabı fazla şişirmemek için konu başlıklarının sadece Türkçelerini koyduk.
8-Hadis metinleri, Şam'da basılan ve Halid Abdurrahman el-Ak tarafından tashih edilmiş olan Edebu'l-Müfred nüshasından alınmıştır. Teknik imkanlar elverdiği ölçüde bu nüshada da bazı kelime ve hareke tashihleri yapılmıştır.
Tercemede kapalı veya eksik kalan yer olmuşsa okuyucularımızın bize ulaştırmalarını istirham eder, iyi niyetli, ciddi ve yapıcı tenkitlere şimdiden teşekkür ederiz. Bu esere hazırlık, dizgi, tashih, baskı ve yayın safhalarında emeği geçen kardeşlerime minnet ve şükranlarımı arz ederim. Hizmeti geçenleri ve okuyanları âhirette Rasulullah'a ve İmam Buhari'ye komşu eyle Ya Rab!
Eserin bizim için bir sadaka-i câriye olarak kabul edilmesini ve bütün müslümanlara faydalı olmasını Cenâb-ı Hak'dan niyaz ederim. O, kalplerimizi Kur'an ve Sünnet nuruyla tenvir eylesin! O'nun tevfik ve lütfü olmasaydı bir kelime bile yazamazdık.
O'na sonsuz hamd-u senalar...
Rasulüne sayısız salat-u selamlar...