Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
Eflal
R. İdeliMost Liked Eflal Reviews
You can find Most Liked Eflal quotes, most liked Eflal book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8Out of 10
448 syf.
10/10 puan verdi
10/10
Kitap, baş karakterimiz Eflâl’in, abisini görmek için Ankara’dan İstanbul’a gelmesi ile başlıyor.
Şunu söylemeliyim ki, kitabı baştan sona, her şeyiyle çok sevdim. Kitapta birçok duyduyu tattırıyor size ama en çok güldürüyor.
Karakterlere gelecek olursam,
Eflâl’i, iç sesini çok sevdim. İç ses olayına da bir parantez açmak istiyorum. Genelde bu iç ses olayını hiç sevmem, çoğu samimi gelmez fakat bu kitapta iç sesimiz beni kahkahalara boğdu.
Ömer… Canım Ömer’im benim. Onu daha fazla okumak isterdim açıkçası. Az yazıldığını düşündüğümden değil de benim karakteri fazlasıyla sevmiş olmamdan kaynaklanıyor sanırım. Hikayesine biraz giriş yaptık. Umuyorum devam kitabında Ömer’in ağzından uzun uzun okuruz. Kısa geçilmemesi gereken bir hikaye olduğunu düşünüyorum. Ömer’i, minik kuş deyişlerini çok sevdim.
Arif. Çok kibar, korumacı, şirin bir insan irisi :') Arif’in saf sevgisini okumak çok keyifliydi. Dilerim devam kitabında biraz daha fazla yer verilir bu sevgiye.
Son olarak, ince düşüncesine aşık olduğum adam… Karan. Karan Akdoğan. yeri geldiğinde kıskandığını belli eden tatlı hareketleri ve Eflâl’i böyle çok düşünmesi.. Kaçıncı kez sevdim kelimesini kullanıyorum bilmiyorum ama Karan’ı da çok çok sevdim.
Bu seneki favorilerime yerleşmiş bir kitap oldu kesinlikle. Devamını heyecanla bekliyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Öptüm, sevdim.
“Anılarında varlar, Lâl.”
“Anılar ölmez mi, Karan?”
“Karnın mı?” diye inanamayarak sordu. “Karnın… Neden ağrıyor? Kalbini kırdığım için mi?”
“Ne güzelimi be! Sensin güzelim!”
Efal
Herkese merhaba, öncelikle bu kitap yabancı bir kitap güzel bir kitap anlamlı ama İngilizce kelimeler içeriyor kitabını sonlarında İngilizce ilk başlarında Türkçe istediğiniz tarafı okuyabiliyorsunuz kısacası çok beğendim sizlerin de okumanızı tavsiye ederim.
Eflal
Selaam:))
Rukiye İdeli'nin yazdığı Eflal yorumu ile geldim. Öncelikle kitabı ilk başta Wattpad hali ile 10 bölüm falan okumuştum. Basılınca ve çok fazla övülünce okumaya karar verdim. Wattpad hali ile basılı kitabın arasında bariz farklar var. Çok fazla sahne çıkartılmış ve bence bu kitabın gerçekliğini yitirmesine neden olmuş. Kitap 200'e kadar güzel gidiyor lakin sonrasında Eflal'in saçma tripleri, kendi başına hiçbir şey yapamaması(markete bile ordu gibi korumalarla gitmesi vb.) , Karan'ın menopoz hareketleri sıkmaya başlıyor. Son 40 sayfası kitabın geneline göre en şok olduğum ve her şeyi anladığım yer olabilir. Genel olarak Eflal karakterini değil de Eflal'in iç sesini sevdim diyebilirim. Karan arada menopozluk yapsa da kitabın genelinde sevdiğim erkek karakterlerdendi. Buna ek olarak Ömer ve Arif'i de eklemezsek çok büyük ayıp olur
Kitaba klasik bir wattpad kurgusu diyebiliriz. Bu tip kurguları sevmiyorsanız kitabı almayın okurken kanser olma ihtimaliniz çok yüksek...
Son olarak wattpad de kitabın tamamını okunmamış olsam da kitabın wattpad halinin daha güzel olduğunu düşünüyorum.
Puanım: 6,5-7/10
Merhabalar
Acilen ikincisi çıkmalı bu kitabın buna ihtiyacım var. Mahvetti beni ya. Bayıldım çok güzeldi ama ikincisi nerdeee. Duygu karmaşası yaşıyorum. Neresinden tutsanız güzel kitap. Eflal'in iç sesi tam olarak benim iç sesim yalnız, hiç yabancılık çekmedim.
Eflal, abisinin yanına ziyarete gelir ve yanlış eve girmeye çalışırken kafasına bir darbe alıp bayılır. Gözünü açtığında tanımadığı adamlarla aynı yerdedir. Adamlardan birinin adı Ömer diğeri ise Karan bide Arif var unutmadan. Abisinin arkadaşı olduğunu söylerler ve tehlike geçene kadar yanlarında kalması gerektiğini söyler. Abisi MİT'te çalıştığı için işin detayını ve bu adamların kim olduğunu soramaz ama burda kalmaya mecbur kalır. Olaylar silsilesi böyle başlıyor.
Ben baya beğendim. Rüyama girecekler artık. Karan'ın ciddiyetli yumuşak yaklaşımları, Ömerin şirin samimiyeti, Arif'in iri vücudunda yatan saf çocuğu, Eflal'in iç sesini hepsini çok sevdim. Gerim gerim gerile gerile bitirdim ama ikinci kitap bana iyi gelecek eminim ben. Yoksa tramva paramı Rukiye'den almak zorunda kalıcam. Bu acıyla yaşamamıza göz yummaz heralde biricik yazarım. Teşekkürler şimdiden ❀
Eflal 1 • R.İdeli
#kitapyorumu
• 448 sayfa
Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun.
''Hatayı hatayla telafi edemezmişsin...''
Selam! Kitap okuyamama dönemindeyseniz ve bir kitap arayışı içerisindeyseniz Eflal size çok iyi gelecek! Kitabı uzun zamandır çok merak ediyordum. Sonunda okudum ve çok sevdim. Konusundan bahsedecek olursak:
25 yaşında ve anne babasını küçük yaşta kaybeden Eflal, Ankara'dan İstanbul'a abisinin yanına geliyor. Konumdaki adrese gelince, eve gireceği sırada, birisi tarafından saldırıya uğruyor. Gözlerini hastanede açan Eflal'in karşısında tanımadığı iki adam vardır: Karan ve Ömer. Bu iki adam abisi Yasin'in arkadaşlarıdır. Yasin görevde olduğu için Eflal'in yanına gelemiyor. Geçmişi ve aylardır içinde bulunduğu tehlikenin üzerine bir de bu şehirde yaşadığı ilk olaydan sonra Eflal'in yalnız kalması çok zor.. Bu yüzden abisi Eflal'i bu iki adama emanet ediyor. Eflal, Karan ve Ömer tabi bir de Arif var.. Birlikte yaşadıkça hayatları değişiyor. Ardından olaylar başlıyor.
Yayınevinin ve yazarın ilk kitabı.. Aşırı güzeldi. Eflal'in yaşadığı zorluklara rağmen sürekli bizi güldürmesi, Karan ile arasındaki sevgi, Karan'ın Lâl demesi, Ömer'in geçmişine rağmen mükemmel bir adam olması, Arif ve Eflal arasındaki o komik bağ.. Karan ve Arthur arasındaki konuşmayı kahkaha atarak okudum. Kısaca elinizden bırakamayacağınız bir seri. Merak uyandırıcı ve akıcı. Kitabın finalinden sonra dayanamadım ve hemen ikinci kitaba başladım. Mutlaka seriye bir şans verin. Tavsiyemdir. Serinin ikinci kitap yorumunda görüşmek üzere. Hoşçakalın.
Eflal
Eflal
“Zamanı riyakarlığı, gecenin koynunda sessiz adımlarla yaklaşıyordu.”
“Bir avuş toprak için yor kendini.. Dünya da ölümden başkası yalan.”
Abisinin attığı konum eflal için sorun olmuştu..
Tam geldiğini düşündüğü anda arkasından birinin ona vurmasıyla yere yığılmış gözlerini hastane de açmıştı..
Karşısın da hiç tanımadığı adamlar varken abisinin nerde olduğunu merak etti..
Neler olmuştu..
Arif, Ömer ve Karan abisi Yasin’in okuldan arkadaşlarıydı ve artık eflal onlara emanetti..
Abisi işi gereği korumacı olsa da hayatındaki olaylar eflalin kendisini korumayı öğrenmesi gerektiğiydi.. Yakınları düşmanıydı ve her an karşısına çıkabilirdi..
Karan ve Ömer’in ne iş yaptığını bilmese de kendisinin Ankara da restaurantı vardı ve orda kendisi sanatçı olarak sahne alırdı..
Şuanda İstanbulda saklanması ve korunması gerekiyordu..
Karan ile antlaşması Ömer kadar kolay olmamıştı ve karan onu kırmıştı..
Her kırıldığın da hastalan Eflal’in başında ise Karan durmuştu.. Karan ile Eflal birbirlerine aşık olduğun da ise herşey için artık çok geçti, özlem en büyük yük kavuşmak ise en büyük sınavdı..
Zaman geçtikçe sırlar Eflal ‘in boğazına ip gibi sarılmış, gittiği yerler de huzur bulamamıştı.. Arkadaşlarının hayatı tehlikeye girmesiyle iyice olaylar çıkılmaz hal almış, abisinin sakladığı sırlar ile Eflal aslında hayatının en büyük şokunu yaşamıştı..Aile dram ve yan karakteri bol olan kurguyu çok sevdim.. Yazarın kalemini de beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim..
#eflal
Ana karakterin yeni bir aile edinmesini, duygusal gelişimini, bu süreçte öğrendiği dersleri ve zor bir aşk için aştığı engelleri keyifli bir dille aktaran yazar, okuyucuyu ağlatırken güldürüyor.
Geçmiş, bazen mutlu bir an bazen acı bir tebessüm.
Bazı zamanlarda ise adı konulamayan duygunun adı...
Eflâl...
Ölüme ve insanlara karşı gardını almış genç bir kadın… Korkuyla attığı her adımın, hayatından çaldığını fark edemeyecek kadar kimsesiz üstelik.
Lâl...
Ölesiye nefret ettiği insanlardan kaçıp sığındığı limanda, belki hayatının aşkını bulacak belki de en büyük hayal kırıklığını yaşayacak.
Eflâl, onaylanmayan bir evliliğin meyvesidir ve henüz dünyaya gelmeden, hikâyesine ölümün gölgesi düşmüştür. İşi, dostları, abisi… Hepsi onu “öldürülmek” düşüncesinden bir nebze de olsa uzaklaştırmaktadır. Tabii, bir de Karan Akdoğan… Aslında kimsesiz olduğunu anlayan Eflâl’in, kimsesi olan genç adam… Aralarındaki bazen minnet, bazen şefkat, bazen ise karşı konulmaz bir sevgidir. Ancak Eflâl’in baş etmesi gereken ölüm gerçeği, onu Karan’ın yanında da rahat bırakmaz.
Eflâl, gerçeklerle yüzleşmeye karar verir. Kime ve neye inanacağını bilmeden kendini hiç de tahmin edemeyeceği gerçeklerin içinde bulur.
Öncelikle beni bu kadar etkileyebilecek bir kitap olabileceğini düşünmemiştim. Eflal'ın yaşadıklarını iliklerime kadar hissettim. Sevgisi, öfkesi öyle derin ki. Bir yolculukla başlıyor aslında her şey sonrasında öyle büyüsüne kapılıyorsunuz. Sevdiği adam Karan başına dert mi olacak yoksa başka maceralar mı bekliyor diye her seferinde soluksuz sayfaları çevirdiğim roman. Evet diğer serilerini okumaya can atıyorum diyebilirim. Bir kitabın bitmesine uzun zamandır böyle üzülmemiştim boşluğa düştüm resmen. Okuyanlar ve okuyacak olanlara sevgiler...