Görünmez bir peri kervanı gibi, bize bazen fena neşeler, sevinçli matemler, bazen hayırlı kederler, gamlı saadetler bırakarak, üstümüzden geçip giden senelerin eli, yalnız saçlarımızı ağartır, yalnız çehremizi değiştirir, sanırsınız.
Hayır!
Hislerimiz, fikirlerimiz, itikatlarımız, muhabbetlerimiz de eski halinde kalmaz. Değişir... Hem o kadar değişir ki, ilk saf şekillerinin tamamıyla zıddı bir kıyafete girer. Filozofun "Hayat nihayetsiz bir değişimdir." sözü ne soğuk bir hakikattir!
- "Gidelim" dedi, "Fakat kitaplarım?"
"Adam sen de! Aşağıdaki köprünün ayağındaki çalıların arasına saklarız, dönüşte alırız".
"Ya çalarlarsa?"
"İki sene orada dursa kimse almaz. Kitap bu! Kitap ne işe yarar?"
“O ana kadar tamamıyla saraya taraftar olmakla geçinen Ahmet bey konağından çıkarken o kadar hürriyetperverdi ki yanında Namık Kemal’le Mithat Paşa halis istibdat taraftarı kalırdı.”