romanın ilk 10-15 sayfalık kısmı agop ve krikor'un karşılıklı konuşmaları şeklinde geçmekte. bu konuşmalarda yanlış anlaşılmaların olması, mizah unsurlarının bulunması hüseyin rahmi'nin karagöz veya orta oyunu geleneğinden yararlandığını gösteriyor.
romanın devamında ise olaylar başlıyor: efsuncu baba'nın agop ve krikor'u melek olarak görmesi, aradığı tılsımı onların sayesinde bulacağına inanması ve bu zaafının kızının sevgilisi tarafından kullanılması...
kitabın sonunda ise ders verici bir açıklama, enver paşa'nın olmayacak bir hayalin peşinden koşmasının eleştirisi, insanoğlunun hep aldanan ve aldatılan bir varlık olduğunun altı çizilmiş.
ayrıca, agop ve krikor'un konuşmalarındaki kelimelerin farklı telaffuzları, kuzey erzurum - güney artvin yörelerinde konuşulan türkçe ağızlarına dikkat çekici şekilde benzerlik gösteriyor.