Eğitim Psikolojisi

Ziya Selçuk

Eğitim Psikolojisi Gönderileri

Eğitim Psikolojisi kitaplarını, Eğitim Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Eğitim Psikolojisi yazarlarını, Eğitim Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğretmenler için en önemlisi ne öğrettikleri değil, insan olarak nasıl bir örnek teşkil ettikleridir. Dersler unutulduktan sonra akılda kalan budur. Öğretmen olmak anne-baba olmak gibidir. İstediğiniz kadar sözler verin veya destek olun, eğer siz o değerleri bünyenizde taşımıyorsanız, hepsi anlamsız kalır.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bazı yetişkinler de bir konu tartışırken düşüncelerindeki çelişkileri göremeyip, desteksiz bir bilgi üzerine konuşmalarını temellendirirler.
Reklam
Zihinsel yaklaşımda, zihinsel yapı sindirim sistemine, bilgiler besin maddelerine benzetilir. Her besin maddesinin yenildikten sonra hazmedilip vücutta kullanmasına benzer olarak, dış dünyadaki nesne ve olaylarda algılanır, değerlendirilir ve kullanılacak hale getirilir. Algılanan bilgiler besin maddelerinin organizmayı değiştirdiği gibi bilişsel fonksiyonları değiştirir ve geliştirir. Böylece, yeni ve bilinmeyen durumlarla karşılaşan birey, eski tecrübelerinden faydalanarak daha etkili kararlar verir, karşılaştığı problemleri daha kolay çözümler.
Genellikle başarılı çocuklar daha zeki kabul edilmektedir. Ancak, zeka ve başarı birbirinden farklı kavramlardır. Çünkü her başarılı çocuk zeki, her başarısız çocuk daha az zekidir sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Zeka ile ilgili olarak düşünülen bir başka yanılgı ise, çok konuşan ve popüler konularda başarılı olan çocukların daha zeki görülmesidir. Zeka bir tek etkenle 'açıklanamayacak' kadar çok sayıda yetenekleri içermektedir. Aslında, çocukların büyük bir çoğunluğu şu ya da bu alanda başarılı olabilecek bir donanıma sahiptir. Önemli olan, o yetenekleri çıkarıp geliştirebilmektir. Bu noktada öğretmenlere büyük görev düşmektedir.
Sosyal gelişimin başlangıcı bebekliğij ilk günlerine kadar gitmektedir. Bir bebeğin annesine olan bağımlılığı onun sosyal ilişkilerinin başlangıcıdır. Anne bebeğine sevgi göstererek, dokunarak olumlu bir sosyal gelişimin tohumlarını atmaktadır. Bebeğin anneye olan bağımlılığı, kendi ihtiyacını karşıladığı ölçüde bağımlılığa dönüşmektedir. Çocuk yürümeye ve konuşmaya başladığında sosyal çevresi genişlemektedir; özellikle oyun vasıtasıyla yakın çevresindeki yetişkin ve çocuklarla yoğun etkileşime girmektedir. Bu esnada olumlu ve olumsuz olmak üzere birçok davranış örnekleriyle karşılaşmaktadır. Bu bağlamda, yardımseverlik, işbirliği ve saldırganlık davranışları en önemli kavramlar haline gelmektedir. Çocuğun bunlardan hangisini benimseyeceği büyük ölçüde içinde yaşadığı çevrede karşılaştığı modellere bağlıdır.
Her birey kendine özgü bir gelişim gösterir. Çünkü bireylerin doğuştan getirdikleri özelliklerle, çevreden aldıkları etkiler farklıdır. Yani genotip ve fenotipleri farklılık gösterir.
Reklam