Allah çirkini güzelden, kötüyü iyiden ayırma yeteceğini, gücünü insan tabiatına vermiştir. İşte insanın imtihana tabi tutulması ve mükellef olması bu sebepledir.
Hariciler kâfirlere inen ayetleri, Müslümanlar için kullanmaktan çekinmeyerek, siyasi, sosyal kavgaların itikadîleşmesine yol açan ilk büyük fitneyi ateşlemişlerdir. Böylece “Kim yönetecek?” sorusu, “Kim Müslüman?” sorusuna dönüşmüştür.
"Bütün dinler gibi İslam da medeniyetini doğduğu değil göç ettiği topraklarda kurmuştur. Şam, Endülüs, Bağdat, Semerkant ve İstanbul İslam medeniyetinin başkentleri olmuştur."