Demokrasinin öyle bir kuvvet olduğuna inanıyoruz ki, yalnız adı bile her şeye rağmen bir güvencedir ve o adı ile, birçok tehlikelere karşı yalnız başına da direnebilir.
İnanıyoruz ki insanların kişisel hürriyetleri, insanın en büyük hazinesidir.
Yine inanıyoruz ki kendi iradesini serbestçe kullanma hürriyetine sahip herkes, bu hürriyeti, diktatörlüğe ve kollektivizme tercih edecektir.
Öyle anlaşılıyor ki Komünist liderler de bunun farkındadırlar. Öyle olmasaydı bütün bu idealleri ve hür fikirleri yok etmek için bu kadar büyük gayretle çalışmaları icap eder miydi? Eğer onlar kendi doktrinlerinin haklı, dürüst olduğuna gerçekten emin bulunsaydılar, şiddet politikasına başvurmazlardı.