Ay sonunda bu muhteşem kitabın yorumunu paylaşabildim. Kitabı okuduğum zamanın üstünden baya zaman geçti. Ama kitabın etkisi hâlâ geçmedi. Çünkü yazarımızın kalemini çok sevdim. Ben kalemiyle ilk defa tanıştım. Tanışmak için geç kaldığımı düşünüyorum. Ama bundan sonra eserlerini daha yakından takip edeceğim. Çünkü böyle başarılı yazarlardan bu kadar harika eserler okumak beni etkiliyor. İyi ki böyle yazarlarımız var.
Bu kitap serinin devamı lâkin tek başına okuduğunuz zaman da bir eksiklik hissetmiyorsunuz. Yani kurgu bölünmüyor. Tabi siz yine serinin tamamını okumayı tercih edebilirsiniz. Hatta pekiştirmek adına bu şekilde okumak daha yararlı olacaktır. Karakterler çok başarılı işlenmiş. Kurgu sizi içine alıyor. Hiç sıkılmıyorsunuz. Yani kitap biraz kalın diye gözünüz korkmasın. Ben iki günde bitirdim. Muhteşem bir yolculuk yaşadım. Siz de mutlaka bu yolculuğu ruhunuzda hissedin. Mitolojik bir rüzgârla beraber fantastik dünyaya kapılarınızı aralayın.
Yazarımızın kalemi daim olsun
Merhaba arkadaşlar size güzel bir kitap yorumuyla geldim.
.
.
Kitabımızın türü fantastik.552 sayfalık büyük emek verilmiş bir kitap.Akita Min, ‘Gün batımı’ ile beraber başlarından kötü olaylar geçerek ayrı düştüğü kardeşlerini ve arkadaşlarını arıyor.
.
.
Kaderimde, sevdiğim kişilerin incitebileceğini bile bile seveceğim, savaşacağım ve koruyabileceğim hiç aklıma gelmezdi.Bütün ihtiyaçlarım yüzyıllık katilin düşmanına göre düzenlenmişti.Sonumun yeni başlangıcım olacağını bilemezdim.Acımasız psikopatlığın getirdiği ölümler,Ejder Çukuru’nun gerçekliğinden çok daha acımasızdı.
.
.
#kitapalıntıları
Sevgiyle atan bir kalbin yok oluşuyla,yeniden atışında nefes verilemeyecek,gerçek,kabus ölümler gördüm.Sonu yaşarcasına kalp acıtır mı?
.
.
Başarının sırrı çalışarak,düşünerek,özgür,bilge eğitimdedir.Özgürlüğün esareti eğitimde kaybetse de kazandığı kırıntılar hayat kurtarır.
Tülin Baturu Ocak
Ejder Kelebek serisinin Gün Batımı kitabından sonra ikinci kitap olan Ejder Kelebek Gün Doğumu kitabından bahsedeceğim sizlere. Seri, Ejder Kelebek Gün Karası, Ejder Kelebek Fırtınalar Göçebesi ve Ejder Kelebek Seçilmişliğin Avı kitaplarıyla devam ederek 5 kitaplık bir seri olacak. Tür olarak fantastik macera diyebilirim. Mitolojik esintiler de bolca var. Dili akıcı ve zengin. 552 sayfalık büyük emek verilmiş bir kitap. Kitapta çok fazla isim ve olay olduğu için dallanıp budaklandırarak kafanızı karıştırmak istemiyorum, o yüzden genel hatlarıyla bahsedeceğim. Akita Min, ‘Gün batımı’ ile beraber başlarından kötü olaylar geçerek ayrı düştüğü kardeşlerini ve arkadaşlarını arıyor. Amani bölgesinden Akita Min’in yoldaşı olan Ejder Kelebek Gün Batımı; önde ve arkada kocaman gözleri olan, paytak ayaklı, üç metrelik kanatlarıyla iri bir kartala benzeyen, tıpkı Akita Min gibi özel güçleri olan bir yaratık. Akita Min onu çağırmak ya da ondan bir şey yapmasını istediğinde ona hanedanlıklarının da simgesi olan “Sdffffataul” kelimesiyle sesleniyor. Okyanusun ortasında mahsur kalan Akita Min ve Gün Batımı, yaklaşmakta olan Ör Hanedanlığının örümcek şeklindeki gemisini görünce onları kurtarıcı olarak görüyorlar fakat gerçekten öyle miydi? Gemide oldukları süre içinde ve sonrasında neler yaşandı? Akita Min, kardeşlerini ve arkadaşlarını bulabilmek için neler yaptı ve bulabildi mi? Her şey eskisi gibi olabilecek mi? Bu soruların cevaplarını kitapta bulabilirsiniz. Bu türe ilginiz varsa Ejder kelebek serisini okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
... Acılarım yüreğimde, ruhumda derin yaralar açmıştı. Sıfıra vurduğum saçlarımla iyileşebilir miydim? Sonsuz olan kaderimde acı sorularımın yanıtı olacak mıydı? Kimse gerçek sırları bilemezdi...
... Hissettikçe esir olan ruhuma, her şey daha çok acı veriyor. Hissizliklerle gelen anılarımın hiçliklerle savaşmasında, beynim kalbimi kontrol edemiyor.